zeytin yağın öyküsü

Zeytinli Günler

zeytinli-gunler-25

Enver bey serbest meslek sahibi yazları teknelerde aşçılık yapıyor.

zeytinli-gunler-33

Arabaya binmeden önce yanımızda getirdiğimiz meyvalardan yedik ama açlık duygumuz gitmedi, Palamutbükü’ne geçtik. Karnımız açtı ama bu mevsimde yemek yiyecek yerlerin hepsi kapalı desem yalan olmaz. Aklıma arkadaşım Saffet Toksöz geldi, bir de oraya bakalım dedik, Erdinç’in Yeri Şef Restoran açıktı, Saffet arkadaşım da oradaydı, çölde su bulmuş gibi olduk. Biraz sohbetten sonra yemeklerimizi sipariş ettik ve sahildeki masalardan birine oturduk. Öyle değişik bir atmosfer vardı ki anlatmam zor, birden içinize mutluluk duygusu pompalanıyor gibi, havada mı bir şey var, buranın coğrafi yapısından mı kaynaklanıyor bilemiyorum, çok güzeldi. Sahilde oyun oynayan birkaç çocuk, kediler, köpekler..Kediler etrafımızı sarıverdi hemen, bir tanesi daha cesur mu diyeyim, masamızın yanına kadar geldi ve yiyeceklerimizden yeme şansını yakaladı.

zeytinli-gunler-34

İçlerinde en ufakları bu, nasıl da acındırıyorkar kendilerini.

zeytinli-gunler-36

Çaylarımızı da içtikten sonra Limana kadar yürüdük, limanda çöp tenekesinde yiyecek arıyan kedinin fotoğrafını çekiyorum, o zorlu yaşamın bütün izleri var yüzünde. Bu duruma gelindiğinde bütün canlılarda görebilirsiniz o bakışları.

zeytinli-gunler-37

Limanda konaklayan birkaç tekne.

zeytinli-gunler-29

Sonra Mesudiye’ye doğru yola çıktık, güneş bulutların arasından denize ışıklar gönderiyordu, çok güzel bir manzara vardı.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir