Öğrencim Veli Zeybek ile Emecik Gezisi


Çatısı da günümüze aynı şekilde gelmiş , kargılar döşenmiş (aynı şekli restore edilen ılıca su değirmen evinde Ergin usta uygulamıştı.) Kargıların üzerine safran denilen deniz yosunları yerleştiriliyormuş , bunlar çürümemezmiş dolayısıyla da üzerine konulan kum aşağıya dökülmüyor.

Kullanılan ağaçlar onca rutubete karşı hala sağlam, Veli’nin dediğine göre kapı ve pencere gibi yerlerde çoğu kez harıp ağacı kullanılırmış ( genelde palamut kullanılır ), damdaki bu yatay kirişler çıralı çamlardan yapılırmış, tavandan bazı yerlerde yağmurdan kalan sular akmakta . Ortada mertek denen kiriş, ve ona destek veren dikey bir tahta var.

Görüldüğü gibi kapının hemen arkasında banyo dolabı duruyor

Kış ayında güzel bir hava var, yaşlılar bunu değerlendiriyor.


Bir başka toprak damlı ev, damda çimenler bitmiş. Lise yıllarımda toprak damlı, çamurla örülmüş evler sadece doğu bölgemizde var sanırdım. Yıllar önce Tavas’ın aydoğdu köyünde görünce çok şaşırmıştım. Şimdi de Datça’da bu yapıları geziyorum. Taşlar yapışkan bir kırmızı çamurla örülüyor, duvarların dışı kireç harcıyla sıvanıyor.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9

Bir yorum

  1. Ben de bu taraflara yerleşmeyi çok istiyorum. O yüzden de keyifle okudum yazınızı, elinize sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir