Mor çiğdemler her yerde, sanki yağmur ormanlarının topraklarında gibiyiz, bu görüntüleri görmek için binlerce kilometre katedenler var.
Arazi yapısını görüyorsunuz, denize doğru hızla akan sular tatlı bir serinlik yaratıyor. Hava çok güzeldi.
Bu dar vadinin sonunda güzel bir çağlayan var, geçmiş yıllarda fotoğraflamıştım, seramik sanatçısının elinden çıkmış gibi renkler ve dokusu vardı. Bu yıl su çok yoğundu, uzaktan başka bir şelale gibiydi, maalesef suları aşamadık.
Geçmişte çektiğim fotoğraflardan.
Burada duvar kalıntıları var, biraz ilerideki su değirmenine su kademelerle götürülmüş, o zamanlardan kalan izler. Su yolunu takip ederek yürüdük.
Taş duvarlarla devam eden su yolu sonunda değirmen kalıntısında son buldu. Rumlardan kalma bir değirmen, daha sonra kullanılmamış. Değirmen bnası yıkık olsa da su kanalı ve oban denilen konik kısım sağlam duruyor. Bunda bu kısımlarda harç kullanılması etkili. Eski yıllarda bu gibi derelerin üzerinde pek çok su değirmeni vardı, Tarihi eserler sayfamda görebilirsiniz.