Sedat hocam duvarlar bundan sonra bitiyor diyor.Büyük bir ihtimalle Tarla ve bahçeler yapılırken bozuldular.
Oradan Reşadiye’ye giden suyun Hızırşah’ta bulunan kaynağına gittik.Yarımadanın Betçe tarafına giden ana yolun üzerinde , ama yoldan görünmüyor. Ağaçların, çalıların arasında bir çeşme var.
Sıvanın üzerinde 1960 yazıyor ama bence duvarlar daha eski.Bir tamir görmüş sanırım. Suyu şimdilik bol , yaz kış akarmış, Somacık çeşmesi deniyor .Eskiden yol yanından geçermiş , şimdi yoldan 40 m kadar içeride. Sedat Hocam’ın verdiği bilgiye göre bu kaynaktan alınan su , duvarlarla örülen su yolu ile Koca konağa kadar taşınıyormuş
Burası alçakta bir yer gibi görünse de Sedat hocam burasının rakımı diğer kısımlara göre yüksek olabilir diyor.Bu su yolundaki diğer bir ustalık da burada;suyu dağlardan , tepelerden kolayca akacak şekilde su yolunun eğimini ayarlayabilmek.
Bundan sonraki fotoğraflar şubat ayında yaptığım gezide çekildi, bu kısımda su yolunun Hızırşah tarafına doğru olan kalıntılarını takip ettim.
Burada aklımı kurcalayan diğer bir soru; duvarın bu kısmında üstü düz olarak yapılmış.Burada bir kanal da yok. Acaba duvarın üzerinden karşıya uzatılan başka bir şey mi vardı. Konunun uzmanı arkadaşların cevaplayabileceği bir konu.
En yukarıdaki duvarlar , Hızırşah’tan gelen suyla Karaköy’den gelen su burada birleşiyor.
Çok güzel bir araştırma olmuş