Kayalık kısımda biraz yürüyünce yabani badem bitkisiyle karşılaştım, çevrede başka da yoktu, buralara nasıl geldi bilemiyorum. Bademin atası bu bitkilere Datça’da değişik yerlerde rastladım, arama çubuğuna yabani badem yazarsanız o sayfalar çıkar, hatta bir defasında meyvaları da vardı, 1 şubat tarihinde çekmiştim. Genellikle burada görüldüğü gibi çalımsı bir görünüşleri var, ağaç halini alan bir kaç tanesini gördüm.
Kayalık, sarp yerlerde oluyorlar, uzun dikenleri var.
Kurubük koyu.
Yabani badem çiçekleri de güzeller, dikenlerinin arasında koruma altındalar.
Hızırşah arazilerinden geçerken yol boyunca sıralanan erkenci bademlerin fotoğrafını çekmek için durdum, birkaç gün içinde bu yol badem çiçekleriyle çok güzel bir görüntüye kavuşacak.
Erkenci badem dediğimiz bu türün çağlaları şubat ayında piyasada görülmeye başlar.
hepsi cok güzel, Datcayi da özlemisiz. Fevkalade
Sayın Hocam,çok teşekkür ederim.
Betçe; George Bean antik yazarların eserlerini yorumlayarak; halen yeri saptanamamış TRİOPİUM antik kenti ve APOLLO Mabedinin bulunduğu, 6 Dor şehrinin birlikte heryıl kutladığı Dor festivaline ev sahipliği yaptığı yer olabilir diyor.
Ayrıca Palamut Bükünün çok gelişmiş bir liman olması gerektiğinden bahsediyor.
Bu bölgede yapılacak etraflı bir yüzey araştırması bile arkeoloji tarihine bomba gibi düşebilir.
Bu konudaki gözlem ve düşüncelerinizi çok öğrenmek isterim.
Ben Bodrum’da yaşıyorum,Yakında Knidos’u ziyaret edeceğiz.
Çalışmalarınız için çok sağolun.