Tam bir bayram havası vardı, Datça Protokolu da gezi teknesindeydi. Bazı televizyon kanalları canlı yayın yaptı.
Deniz şehitlerinin manevi huzurunda denize çelenk bırakılarak saygı duruşunda bulunuldu, ardından istiklal marşımız söylendi. Çok etkileyici anlardı.
Batırma işlemi profesyonel bir ekip tarafından gerçekleştirildi. Akdeniz ve Ege’nin en temiz sularına sahip olan Datça Yarımadası’nın sualtı zenginliğine katkıda bulunacak olan yapay resif için kamu görevlilerinin yanı sıra turizmciler ve dalıcılar da büyük emek harcadılar. Çok titiz bir çalışma yürütüldü ve nihayet herkesin merak ve heyacanla beklediği an geldi, suya giren dalgıçlar vanaları birer birer açtılar.
Daha sonra teknenin batması beklendi, önce hiç belirti yok gibiydi, kısa zamanda arka taraf yan yattı, ondan sonra teknenin batması oldukça hızlı oldu. Botun önce arka tarafı en son olarak ta baş tarafı suda kayboldu.
O an birkaç metre yukarıya bir su fışkırması ve daha sonra beyaz köpükler oluştu. Geminin battığı anda Datça Sahil Güvenlik botundaki askerler selama durdu, bütün tekneler kornalarını çaldılar. Tabii biraz üzücü bir an biraz düşününce, kimbilir kaç kişinin bu botta yaşadıklarıyla ilgili anıları vardır. Teselli eden tarafı teknenin batırılmasıyla oluşacak yapay resif hem balıklar için bir yuva hem de dalış tutkunları için oldukça ilgi çekici bir dalış noktası olacak.