Datça’nın İnanılmaz Güzellikleri – Çağlayanlar


Fotoğraf: Mustafa Dede

Şubat’ın ilk günü güneşli güzel bir havayla uyandık, günlerdir özlediğimiz hava gelmişti. Bir gün önceden hava durumunu öğrenmiştik, arkadaşlarım Ekrem ipek ve Mustafa Dede ile buluşarak Kocadere Çağlayanları’na gittik. İki aya yakın bir zamandır ara vermeden yağan yağmurların sonunda doğa suya doydu, her tarafta bir çağlayan görmek mümkün. Bizim gittiğimiz çağlayanlar her yıl kış yağmurlarıyla akan Kocadere üzerinde yer alıyor, Kocadere sarp arazilerden sevdalısına koşan bir sevgili gibi coşkuyla Kızılbük koyuna doğru akar. Geçtiği sarp arazilerde yükseklerden akarken inanılmaz güzellikte çağlayanlar oluşturarak, çağlayarak, burası Datça mı dedirtir bu manzaralar izleyenlere. Evet burası Datça, çok uzaklara gitmeye gerek yok böyle bir doğada yürümek için. Tropikal bir ormanın içinde yürüyen maceracılar gibi hissedersiniz kendinizi. Birçok yürüyüşçü gelir bu güzellikleri görmeye ama bizimki her zaman farklıdır, yeni bir güzelliği keşfetmek, yeni bir bakış açısıyla bakabileceğimiz arazilere ulaşmaya çalışırız, bu kez de öyle oldu. Zorlu sarp kayalıklardan indik, çağlayanları daha farklı açılardan görmeye çalıştık.

çağlayanlar trekking

Bu arada ben videolar çektim arkadaşlarım çok güzel video ve fotoğraflar çektiler, Ekrem arkadaşımın çektiği fotoğraflardan birkaç enstantene görülüyor. Kayalıklara tırmandık, coşkuyla akan dereleri geçtik, Ekrem arkadaşım soğuk sulara girerek değişik görüntüler çekmemize vesile oldu. Ayağımda çizmemin olması bana büyük bir avantaj sağladı, tabii kaygan kayalıklarda çizmeyle daha dikkatli olmak lazım.

Kocadere üzerindeki çağlayanlara Kızılbük’e açılan orman yolundan da ulaşmak mümkün, yol düzgün. Arkadaşlarımla eski rotamızdan yürüyerek başladık yürüyüşümüze. 10 – 12 km lik bir mesafeyi katederek Hızırşah Aşlama’da bir düzlüğe arabamızı park ettik, patika yollardan yürümeye başladık. Daha yürüyüşümüzün başında Kocadere’nin çağlamasını duyar olduk. Çok güzel bir yürüyüş havası vardı, çam kokularını içimize çekerek, kuş seslerini dinleyerek doğanın içinde olmak, bayağı özlemişiz.

Dereyi görür görmez çağlayanlar da görünür oldu, bizim görmek istediğimiz çağlayanlar daha sarp araziler üzerinde, onlara doğru patika yollardan yolumuza devam ettik.

Kocadere’ye vadilerden, yamaçlardan  akan sular karışarak Kocadere’nin daha çoşkulu akmasını sağlıyorlar. Kocadere’ye karışan derelerden birinde çok güzel bir çağlayan yer almakta, ilk kez ben fotoğrafladım diye biliyorum, Hızırşah’tan Sedat arkadaşımla gelmiştim, adına Kibele dedim o an, Anadolu kökenli tanrıça Kibele’ye benzetttim, bereket ve doğurganlığın simgesi. Birkaç senedir su az diye gitmemiştim, bu kez arkadaşlarımla gittik, şimdiye dek birkaç kez görüntüledim, ilk kez böyle bir su akışına şahit oldum, videoları izlediğinizde göreceksiniz. Buradan ayrılasımız gelmedi, videolar, fotoğraflar çektik, çekildik. Suyun aktığı yerlerde sarı, turuncu renklerde travanterler oluşmuştu.

datça doğasında trekking

Eski su değirmenine bir zamanlar su taşıyan dere üzerinde iki çağlayan yer almakta, bir tanesi iç kısımda.Yıllar önce arkadaşlarımızla birkaç kez gitmiştik, bu kez dere çok hızlı akıyordu ve derindi. Çizmelerimle bir yere kadar gidebildim, Ekrem arkadaşım soyunarak içerdeki çağlayana kadar gitti. Su öyle güçlüydü ki herkesin yapabileceği bir iş değildi. Aynı zamanda suyun çok soğuk olduğunu arkadaşımızdan öğrendik.


Fotoğraf: Mustafa Dede

Çok dik bir araziden akan çift çağlayana bu kez ters yönden ulaştık, zorlu bir tırmanıştı ama istediğimiz görüntüleri yakaladık. Kaya yapısı ufalanan bir yapıda, kayalar ıslanınca risk daha da büyük oluyor.

Sayfalar: 1 2

2 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir