datça'da sabah

Datça Tanıtım Sayfası

Koylar 235 km sahil şeridine sahip olan Datça irili ufaklı 52 koya sahiptir. Palamutbükü, Akçabük, Kurubük, Ovabükü, Hayıtbükü, Batır Kızılbük, Domuzçukuru, Kargı, Karaincir, Sarı Liman, Çiftlik, Kovanlık, Kurucabük, Günlücek, Hurmalıbük, Lindos Akdeniz tarafındaki koylardır. Bu koyların bazılarına sadece deniz yoluyla ulaşmak mümkündür.

datça koyları haritası Gökçelerbükü, Küçük Çatı, Kızılağaç, Çakal, Meriç, Gereme, Yurmakaya, Körmen, mersincik, Murdala, Bükceğiz, Değirmenbükü, Barkas yarımadanın kuzeyinde Ege Denizi tarafındaki koylar. Datça Koyları linkine tıklayınız.

  • Kargı Koyu : Merkeze 3 km uzaklıktaki koyun sahilinin küçük yuvarlak taşlı olmasına karşın tatil için gelenlerin gözdesi. Merkeze yakın olması, kuzey rüzgarlarına korunaklı olması, doğal güzelliği, bunda etken. Koyda Cafe, bar, lokantalar bulunmakta. Belediye denetimli halk otobüsleri çalışıyor.
  • Palamutbükü : Merkeze 25 km uzaklıkta, yarımadanın en uzun sahillerinden birine sahip tatil beldesi. Çok sayıda konaklama tesisi, cafe- restaurant bulunmakta. Palamutbükü minübüsleri günün her saatinde gidip gelmekte. Sahili çakıl – kum karışımı, tatilciler burada olmaktan çok mutlular. Her türlü havada korunaklı olan limanı, sağlık ocağı var.
  • Karaincir Koyu:Merkeze 15 km mesafede, bitişiğinde Özil tatil sitesi bulunuyor. Sahilinin kum olması, denizin yavaş yavaş derinleşmesi, çocuklu tatilcilerin buraya ilgi duymasını sağlıyor. Lokanta, cafe, konaklama imkanları var. Özil minübüsleri sıkça çalışıyor.
  • Akçabük, Kurubük koyları : Palamutbükü’nden doğuya doğru sahil yolundan 1 km gidince Akçabük’e geliyorsunuz. Pırıl pırıl sular, arkasındaki ormanlık alan burayı çekici kılıyor. Tatil zamanı burada yer bulmak zordur, erken saatlerde gelmek lazım. Akçabük’ten biraz daha gidince Kurubük’e gelirsiniz, burası da çamlarla çevrili eşsiz koylardan.
  • Çiftlik Koyu :Merkeze 30 km mesafede bulunan koyda Aktur tatil sitesi bulunuyor. Lokantalar, konaklama tesisleri bulunuyor. Kurucabük tatil sitesi de buraya dahil. Aktur minübüsleri sıkça çalışıyor. Çiftlik koyunun bitişiğinde yer alan Kovanlık koyu orman işletmesine ait, buradan denize girilebiliyor. Koydaki tesis birkaç yıldır çalışmıyor.
  • Murdala Koyu :Merkeze 38 km uzaklıkta, Cumalı köyünden itibaren 10 kmlik toprak yol var, arabalar gidebiliyor. Koy kooperatif yapılarıyla kaplı, henüz tesisler yok. Sahili kum bir doğa cenneti.
  • Ovabükü, Hayıtbükü Koyları :İlçe merkezine 20 km uzaklıkta, mesudiye minübüsleri çalışıyor. Hayıtbükü küçük bir koy, plajı kum, turistik işletmeler, konaklama tesisisleri bulunuyor. Ovabükü Hayıtbükü koyundan 5 dakikalık yürüme mesafesinde Datça’nın büyük koylarıdan, plajı çakıl-kum karışımı. Köyde sağlık ocağı bulunuyor.
  • Çatı :Datça’dan Marmaris’e giderken (45 km) Balıkaşıran’a birkaç kilometre kala Ege denizi tarafına 1,5 km kadar giden toprak yolla ulaşılıyor. Yol arabaların geçmesi için uygun, her türlü havaya karşı korunaklı doğal bir liman. Kuyu suyu var, birçok balıkçı burada demirliyor, erken saatlerde taze balık bulmak mümkün. Günlük, çam ağaçlarıyla çevrili cennet koylardan.

 Plajlar Datça’yı diğer tatil yerlerinden ayıran en büyük özellik yarımadanın her tarafından denize giriliyor olmasıdır, nereye giderseniz gidin aynı temiz, berrak denizi, sakin ortamı bulursunuz. Yine Datça’yı ayrıcalıklı kılan bir husus şehir merkezindeki tüm plajların mavi bayrak almasıdır. Bu plajlar Hastanealtı, Kumluk, Taşlık plajlarıdır. Kumluk plajı sahilinin kum olması, birden derinleşmemesi nedeniyle çocuklu aileler için idealdır. Plajların çevresinde birçok konaklama tesisi, lokanta, cafe, çay bahçesi bulunuyor. Bunların şezlonglarından, şemşiyelerinden yararlanabilirsiniz. Şehir merkezindeki plajların birbirlerine olan uzaklıkları fazla değildir. Doğuya doğru gidince birbirinden güzel koylar ve sahilleri  arka arkaya sıralanır. Sırasıyla, Kızlanaltı, Gebekum, Perili köşk, Karaincir, Aktur Çiftlik, Kovanlık, Kurucabük plajları. Batıya doğru Akdeniz tarafında Hayıtbükü, Kızılbük, Ovabükü plajları. Sahil yolundan devam edersek Kurubük, Akçabük, Gerence ve sonrasında Palamutbükü gelir. Yarımada’nın kuzey kısmındaki plajlara giden yollar topraktır, bazı kısımlar alçak arabalar için sorun olabilir. Değirmenbükü, Murdala, Alavara plajları bunlardandır. Datça’nın mavi bayraklı plajları sekiz tanedir, bunlar merkezden başlayarak; Hastanealtı, Kumluk, Taşlık, Billurkent, Periliköşk, Aktur Tatil Sitesi, Aktur Camping, Aktur Kurucabük’tür.

datça mavi bayraklı plajlar

Karaincir, Aktur Kovanlık, Hayıtbükü, Ovabükü, Mesudiye Kızılbük, Palamutbükü, Kargı tanınmış plajlardır. Aktur Tatil Sitesi, Aktur Kovanlık, Aktur Kurucabük diğer mavi bayrak alan plajlardır. Mavi bayraklı plajları diğerlerinden ayıran belirgin özellik orada bazı uygulamaların, tedbirlerin olması, yoksa Yarımadanın diğer plajları temizlik açısından bu plajlardan aşağı kalmazlar.

Tarihi Yerler Datça’da gezilebilecek tarihi yer olarak birçok kişinin bildiği gibi akla ilk olarak Knidos geliyor. Knidos Datça merkezden 38 km mesafede antik ören yeri. Knidos Afroditi, Knidos aslanı, Knidos saati gibi eserlerle tanıdığımız Knidos’un antik limanları bugün bile kullanılmakta. Yaz ayları boyunca yapılan kazı çalışmalarını görüp, büyük limanın berrak sularında yüzebilirsiniz. Knidos’un ilk yerleşim yeri olan Burgaz’da görebileceğiniz fazla birşey yok, kazı alanına girmek yasak. Palamutbükü yakınlarındaki Mağrin’de Hellenistik döneme ait çeşme var, suları hala akıyor. Reşadiye’deki 19. yy eseri Mehmet Ali Ağa konağı son yıllarda ziyarete kapalı.

Görülecek Yerler Datça Doğal güzelliğini, insan ilişkilerini hala koruyan bir tatil beldesi. Cennet misali güzel koylara, sıcak insanların yaşadığı köylere geziler yapabilirsiniz. Sındı köyünde Sındı Kooperatifi’ni gezerek, köy ürünlerini görebilir, kahvesinde çayınızı yudumlayabilirsiniz. Yine Yazı köyünde, Çeşmeköy’de eski evlerin arasında dolaşarak zamanda yolculuk yapabilirsiniz. Yaka Köyündeki Knidos Akademiyi gezmeden Datça’dan gitmeyin. Eski dokusu bozulmamış Hızırşah köyü de görmeniz gereken yerlerden, İpek kumaş dokuyanları izleyerek ürünlerini görebilirsiniz. Eski Datça mahallesi taş sokakları, sihirli atmosferiyle sizi cezbedecektir.

Turistik koylar olarak Hayıtbükü, Ovabükü, Palamutbükü Datça’ya gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği turistik yerlerden. Bu koyların plajlarında yüzebilir, deniz kenarındaki cafe, çay bahçesi ve lokantalarda oturabilirsiniz. Buralarda yazları denizden gelen serin bir hava oluyor.

Tekne Gezileri Günübirlik tekne turlarıyla veya kiraladığınız teknelerle el değmemiş koylara giderek berrak sularda yüzebilirsiniz. Bu gezilerde yemek teknede yenir, fiyata dahildir, tekne gezileriyle gidebileceğiniz cennet koyların birçoğuna karadan ulaşamazsınız. Tekneler gezi boyunca en güzel koylarda demir atarak yüzme molası verirler, belirli merkezlerde uzun mola verilerek orayı gezersiniz. Bu turlar, Hayıtbükü, Palamutbükü, Knidos, Orhaniye, Selimiye, Bozburun gibi yerlere yapılıyor, Datça limanındaki mavi yolculuk tekneleriyle de tura çıkabilirsiniz. Datça Tekne Turları

Doğa Yürüyüşleri Dağlık, engebeli doğal yapı yarımada üzerinde heyacan verici yürüyüş parkurları oluşturuyor. Her yaştan insanın yürüyebileceği pekçok parkur var. Bu yıl yürüyüşçülerin yürümeye başladığı Karia yolları trekking meraklılarını Datça’ya çekmeye başladı. Yürüyüş parkurlarında el değmemiş doğal güzelliklerin içinden geçiyorsunuz, çam ormanlarının kokusunu içinize çekiyorsunuz. Datça’da doğa yürüyüşleri için uygun zamanlar Eylül ayıyla birlikte başlar. Kışın bu etkinlikler için mükemmel zamanlardır, yağmur sularıyla oluşan dereler, çağlayanlar arasından yürürsünüz, ilk yağmurla birlikte uyanan doğayı seyretmeye doyum olmaz. Şimdiye dek yaptığım doğa yürüyüşlerini, bu gezilerde çektiğim fotoğrafları web sitemde görebilirsiniz. Tanıtım Sayfamdaki bütün konular Datça Detay’daki  sayfalarımda geniş olarak yer alıyor. Yapmanız gereken ana sayfadaki ilgili linklere tıklamak veya arama çubuğuna öğrenmek istediğiniz konuyu yazmak. Datça Doğa Yürüyüşleri

Köyler Büyük Şehir Yasasıyla mahallle statüsüne geçen Datça köyleri doğudan itibaren merkeze 20 km mesafede Emecik, Kızlan 10 km, Hızırşah 4 km, Karaköy 8 km uzaklıkta yer alıyor. Bundan sonra yarımadanın ucuna doğru sıralanan yerleşimlerin tümüne Betçe deniyor. Sırasıyla, Mesudiye, Sındı (20 km), Yaka (22km), Cumalı (25 km) ve en uçta Yazı (28 km ) var. Kızlan ve Karaköy sebze tarımcılığıyla tanınan yerleşimler. Hızırşah’ta tarihi cami, kilise yapısı, İpek dokuma atölyesi var. Hızırşah’ın geliri daha çok bademciliğe dayanıyor. Mesudiye, Yaka gibi yerleşimlerde tarım ve turizm birlikte yapılıyor. Sındı iç kısımda kaldığından arıcılık, badem, zeytin tarımıyla geçimini sağlıyor. Köydeki tarım kooperatifinde ürünlerini pazarlıyorlar. Cumalı, Yazı da Tarım ağırlıklı gelirlerini sağlayan yerleşimler. Badem, zeytinyağı, bal elde edilen ürünler, bu yörenin zeytinyağı hafiftir, zeytin ağaçlarına ilaç verilmez.

Büyükşehir  Yasasıyla birlikte ilçemizdeki birçok konuda Muğla Büyükşehir Belediyesi söz sahibi oldu. Ulaşım, toplu taşıma araçları da bunlardan biri. Büyükşehir Belediyesi ilk iş olarak yıllardır bekleyen alt yapı sorunlarına öncelik verdi, su ve kanalizasyon tertibatları yenilendi. Yollar düzenlendi, Betçe yolu, Karaköy yolu ve Reşadiye’den merkeze kadar giden yol çift gidiş dönüş olarak yapıldı. Geniş kaldırımlar sayesinde  rahatça yürüyebiliyorsunuz. Tabii bu yol konusunda eleştiriler de az değil, kavşaklarda, mahalle girişlerinde zorluklar yaşanıyor. Yolun bir şeridi doğal olarak park yapan arabalar tarafından kapatılıyor. Datça mantar gibi biten site şeklindeki yapılarla ve büyüyen nüfusu ile bazı sorunları da yaşamaya başladı. Bunlardan biri araba park sorunu, bu sıkışık yapılaşmada park yerleri düşünülmeyince park yeri olarak yollar kalıyor. Sağlık konusunda da yapılması gerekenler var, uzman doktor ihtiyacı, araç gereç gibi. Şimdi son olarak su sorunu da baş göstermeye başladı. Yeraltı kuyu suyu ile su ihtiyacını karşılayan Datça’daki bu yapılaşma, yazları Daha da artan nüfus, keyfi su kullanmalar çok kalıcı bir çözüm bulununcaya kadar bu sorunun devam edeceğini gösteriyor. Şimdilik yeni kuyuların açılması çare olarak görülmekte. Oysa artık oturulup düşünülmesi gereken bir dönemeçteyiz. Her yerde açılan sondaj kuyuları dağlardaki kaynakların da kurumasına yol açtı, yaban hayvanlarının şehre indiğini gösterir fotoğraflar görüyoruz. Bu eşsiz Yarımada’nın doğal kaynaklarını, doğal yaşamını kaybetmeden önce olaylara, geleceğe, popülist  bir yaklaşımla değil bilimsel bir gözle bakmamız lazım.

Sayfalar: 1 2

6 yorum

  1. SEVGİLİ MUZAFFER HOCAM,
    DATÇA’nın TURİZM ELÇİLİĞİNİ ÇOK
    UZUN SÜREDİR YAPTIĞINI, ASLA UNUTMUYORUZ!..

    ALLAH SAĞLIK VE UZUN ÖMÜR VERSİN.

    SEVGİ VE SAYGILAR SUNUYORUM.

    1. Çok teşekkürler Güner ağbi boş zamanlarımızı değerlendirmeye çalışıyoruz, aynı güzel dilekleri sizlere gönderiyorum.

  2. Teşekkürler.. Teşekkürler.. Teşekkürler.. Türkiye’de bu kadar bol içerik ve güzellikte bir başka yöre tanıtım sitesinin olduğunu sanmıyorum. Bir hazine bu..

  3. Muzaffer bey güzel resimlerinizi beğenerek izledik. Ellerinize sağlık. Palamut Bükü’nün doğusunda yolu alçak arabalar için zahmetli olan yol üzerindeki yerli halkın MAĞRİN adını verdiği hâlâ ince bir su akan çeşmeyi resimden eşimle birlikte inceledik.
    Çevresindeki duvar üzerindeki taşlar ne siklobik ve ne de izodomik. Daha çok köylülerin yığma duvarlarına benziyor. Çeşmenin arkasındaki kaya yarığı daha ilginç. Fakat resim üzerinden karar vermek gerçekten çok zor.Bu su kaynağı antik devirde de kullanılmış olabilir tabii. Ancak geçen yüzyıllarda antik kişiliğini kaybetmişe benziyor. Yine de güzel bir hizmettir-teşekkür ediyoruz. Esin Turnalı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir