Uzun bir zamandır Datça’da yaşıyorum, bu zaman içersinde denizler ve karalar olmak üzere Datça Doğası’nda pekçok zamanım geçti, bazen yaşayarak, bazen tecrübesi olanlarlardan duyarak bazen de okuyarak doğa ile ilgili pek çok şey öğrendik, bu öğrenme hala da devam ediyor, daha öğrenecek ne çok konu varmış diyebiliyoruz. 20 yıla yakın denizlerde balık tuttum, denizler insana pek çok şey öğretiyor, bu öğrendiklerimin birçoğu bugün yürüyüşlerimde bana yol gösteriyor. O zamanlar hava durumuyla ilgili bilgileri şimdiki kadar sağlıklı alamıyorduk, sezgilerimize, yaşlılardan öğrendiklerimize, deneylerimize göre kendimizi ayarlıyorduk. Gözümüz hep gökyüzünde, denizin üzerindeki hareketlerde, rüzgarın yön değiştirmesine odaklanmış oluyorduk. Yine denizlerde soğukkanlı olmayı, çabuk, pratik birşekilde ama elden geldiğince doğru karar vermeyi öğreniyorsunuz. Denizin üstünde öyle oturup durmak yoktu hep hareket etmek gerekiyordu, demir atıp çekmek, ağ atıp çekmek, paraket gibi araçlarla balık avlamak bayağı kondisyon gerektiriyor. Şimdi ise dağlarda, tepelerde, Datça doğasında yürüyüp duruyorum, her zaman unutmadığım ilk şey doğayı hafife almanın çoğu zaman bizleri hoş olmayan sonuçlarla karşılaştıracağıdır. Datça doğasında çeşitli zorluk derecelerine göre parkurlar var, bu yürüyüşlerde kendi gücünüze,yeteneklerinize göre parkurlar seçmek, yürüyüşün sonunun hoş bir anıyla bitmesini sağlayacaktır. Grupla da olsa yürüyeceğiniz parkur hakkında iyi bilgi alın, o parkurda yürüyebilirmisiniz, yürüyüşü sonlandırabilirmisiniz. Gruplarla yürüyüşlerimizde bu gibi durumlarla karşılaştım, gerekli bilgi verilmediği zamanlar oldu, kolay yürürsün deniliyor ve o kişi oldukça eziyet çekiyor diğer yandan yürüyüşü yavaşlattığı için de üzülüyor. Yine giyim kuşamınızın, malzemelerinizin parkurun özelliklerine uygun olması gerekli.
Datça’mızda doğa yürüyüşleri son yıllarda oldukça ilgi görüyor, Datça’da yaşayan arkadaşlar gruplar halinde yürüyüşler yaparken, Datça dışından da pek çok kişi yürümek, kamp kurmak için geliyor. Ben doğa yürüyüşlerini ilk başlarda yanımda bir arkadaşla yapıyordum, sonra grup halinde yürüyüşlere katıldım. Bunun şu şekilde avantajı oluyordu; uzun yürüyüşler yapmak daha mümkün oluyor, bir minübüs kiralanıyor, minübüs sizi parkurun başlangıcında bırakıyor, sonra siz 20-25 km ye kadar yürüyorsunuz ve minübüs sizi parkurun bitiş noktasında alıyor. Bu şekilde Datça Karia Yollarını yürümüş olduk, 2014 yılı yürüyüşlerimi Ekrem İpek arkadaşım ile yaptım, bu yürüyüşler keşif amaçlı yürüyüşlerdi, çoğu zaman çok az insanın geçme imkanı bulduğu arazilerde yürüdük, tek bir arabayla gittiğimiz için daima bir daire çizerek arabamıza dönmemiz gerekiyordu, bu da yolumuzu oldukça uzattı, daha bir efor harcamamız gerekti, zamanı iyi kullanmak gece dağlarda, bu zorlu arazilerde kalmamak açısından önemliydi. Yazımın devamında yanımızda bulunması gereken eşyalardan bahsedeceğim, bu yıl iki dağın zirvesinde bir gecelik bir kamp kurduk,gece dağda kaldığımızda ne gibi durumlarla karşılaşacağımızı az buçuk anladık. Şahsen benim yıllarca gece doğada gezmişliğim oldu ama o gezilerde yüksek yerlerden çok vadilerde gezdik, iyi giyiniyorduk, ve hep hareket ediyorduk. Giyinmek deyince sırt çantaları yürüyüşlerde bayağı sorun oluyor, elden geldiğince hafif ve korunaklı eşyaları yanınıza almanız gerekiyor, kamp kuracağınız zaman sırtınızdaki yük iyice artıyor. Datça doğasındaki yürüyüşlerde bize en ağırlık yapan şeylerden biri su oluyor, en az iki litre suyla yola çıkıyoruz ki bu su dağda kalınması durumunda yeterli değildir. Çoğu zaman dağlarda ve yürüyüş parkurlarında su olmuyor, eskiden akan birkaç kaynak ta kurumuş vaziyette. Ancak kış yağmurları başladıktan sonra vadilerdeki derelerde su olabiliyor bu da her yerde değil.
Orman alanlarında kamp yapma izni yok, özel arazilerde yapabilirsiniz. Özellikle son yıllarda artan kaçak insan olayları bilmediğiniz bir alanda kamp yaparken sizi beklemediğiniz sürprizlerle karşılaştırabilir. Jandarma bu konuda oldukça titiz, izin alınmadan yapılan kamp olaylarında can sıkıcı durumlar olabilir. Bir yürüyüşümüzde bir koyda arkadaşlar ateş yaktı, birşeyler pişirilecekti. Bazı arkadaşlar daha sonra ateşi biraz büyüttü, 50 m ilerisi ormanlık, uyardım ama faydası olmadı. Biraz sonra bir botla sahil güvenlik ekipleri geldi ve hemen ateşi söndürmemizi söylediler, deniz dalgalı olmasaydı karaya çıkacaklardı. Yine riskli bir doğa yürüyüşünden önce Orman Şefi arkadaşımıza yürüyeceğimiz yerle ilgili haber veriyordum. Datça yürüyüşlerinde pekçok parkurda ormanlık alanlardan geçersiniz, ormanlık alanların dışında sık makilik alanlar da yürüyeceğiniz parkurlarda karşınıza çıkacaktır. Buralarda sigara içmek, ateş yakmak çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir, bu bölge rüzgarlı bir bölge de olduğu için basit bir ateş bir anda korkunç bir felakete dönüşebilir, bunu hayal edemeyen veya yaşamında yaşamamış pek çok kişi bu uyarıları ciddiye almaz. Doğada yürüyorsanız önce ona saygı duyacaksınız, ona zarar vermemeye çalışacaksınız. Yiyip,içip çöplerini doğaya bırakan çok kişi gördüm, bunun yanında bütün bu konularda çok duyarlı arkadaşlara da rastladım.
1- Doğayı basite almayın, kazaların pek çoğu bu anlarda yaşanır, her zaman yürüdüğünüz, bastığınız yere iyi bakın, kayalık yerlerden geçerken tuttuğunuz, bastığınız kayayı iyi kontrol edin. Yürüdüğünüz yere yabancıysanız orayı iyi bilen, o parkurda yürümüş kişilerle yürüyün.
2- Karia yolunun Datça etabında birçok ilginç parkur var, bu parkurlarda zaman zaman işaretler kaybolmuş oluyor, veya kavşak gibi yerlerde işareti göremiyor olabiliyorsunuz, silinmiş te olabilir. Böyle durumlarda yolunuza devam etmeyin, kaybettiğiniz yolun başlangıç noktasına gelip araştırmanızı oradan devam edin, o noktayı kaybetmeden. Ben arkadaşımla yürürken çelişkiye düşülen, şaşırtıcı olabilen noktalarda taş yığınlarıyla işaret bırakıyoruz. Karia Yolunu yapan arkadaşlar web sitelerinde bu konuda uyarıda bulunmuşlar, Karia yollarını gösteren kırmızı beyaz işaretlerinin dışında işaret bırakmayın diye, maalesef bazı parkurlarda bu gibi durumlara rastladık, herkes kendince bir işaret bırakmış, şaşırtıcı olabilir. Datça Karia yollarının bazıları çok sık yürünülen parkurlar değil, bu bölgelerde bitki örtüsü açılan yolları veya işaretleri kapatabiliyor, bu yüzden Karia Yolu işareti var yürürüz diye güvenip yola çıkmayın, parkuru iyi bilen birisini yanınıza mutlaka alın. Yine bu Karia Yolunun bazı parkurları Datça Yaban doğasının içinden geçiyor, aslında buraların yürüyüşe açılmasını sakıncalı buluyorum. Burada karakulak, kızıl tilki, yaban domuzu, dağ keçisi gibi hayvanlar var, geçmiş dönemlerde ayının da olduğu biliniyor. Ve yine bu kısımlarda doğa çok sık bir bitki örtüsü ile kaplı dikkatli olmak gerekiyor. Bu canlılar her geçen gün biraz daha kapana kısılmış gibi oluyor, insanlarla karşılaşmaları sıklaşıyor. Onlarla karşılaşmanız daha çok su kaynaklarına yakın bölgelerde olur, akşama doğu veya sabah erken saatlerde tenha bölgelerde bu kaynakların çevresinde onlarla karşılaşabiliriz.
Hayat kurtarıcı bir yazı olmuş .Sizin hakkınızı nasıl öderiz bilemiyorum , Datça için ve bizim gibi büyük şehir insanları için harika bir şey yaptığınızın farkında mısınız bilmiyorum . Teşekkürler hocam,bu dünyanın sizin gibi insanları hiç eksik olmasın :)Sevgiler..
Çok teşekkürler Selma hanım sizin gibi okuyuculara da büyük ihtiyaç var, selamlar..