Gençliğimizde kartpostallarda gördüğümüz manzaralar şimdi karşımızda.
Cumalı köyü mezarlığının yanında arabadan iniyoruz, burada pembe çiçekli bademler vardı, açmış mı diye baktım, onlar da açmıştı. Tarlalar ekşikulakların sarı çiçekleriyle kaplıydı.
Cumalı köyü girişi, her yer badem çiçeği.
Datça’yı gezmeye gelenler bu köyleri rahatlıkla gezebilirler, insanları sıcak kanlı.
Bugün Poyraz limana doğru yürümek niyetim, grup halinde papatyaları badem çiçekleriyle birlikte fotoğraflamak çok güzel oluyor. Papatyalar yer yer görülmeye başlandı, sürülmeyen tarlalarda halı gibi olurlar. Murdala’ya doğru giden yolda zaman zaman durarak fotoğraf çekiyoruz. Su sarnıcının yanında arabayı bırakarak doğa yürüyüşü yapıp, fotoğraflar çekeceğiz.
Bizi arabadan inmeye zorlayan güzel bir badem ağacı, ben başkayım diyordu.
Güzele bakmak sevaptır. Bu güzellikleri bize ulaştıran güzel ve iyi insanlara canı gönülden teşekürler. Güneşin özlemini çekenler varken bu Datçada baharı yaşayıp çiçekler arasında gezenleri kıskanmamak elde değil.