Ocak Ayında Bademler Çiçeklendi

30-ocak-27

Bir çinli ressamın söylediği “100 yıl daha ömrüm olsaydı” sözünde olduğu gibi her yeni çalışmada daha öğrenmem gereken ne kadar çok şey olduğunu görüyorum diyen Elbruz bir işi öğrenirken daha bir çok şeyin de beraberinde öğrenildiğini, bir şeyin içinden bir felsefe, öykü çıktığını belirtti. Buradan da şu sözü çıkarıyor ” Bir şey bir şey değildir aslında bir şey herşeydir.”

Elbruz’un bir diğer özelliği veya yeteneği diyeyim mermer kütleye herhangi bir maket kullanmadan şekil vermesi. normal olarak sanatçılar yapacakları çalışmanın aslına uygun belirli oranlarla küçültülmüş çalışmasını yaptıktan sonra modeldeki ölçüleri büyük çalışmalarına uygularlar. Maddi yönden oldukça bir değeri olan mermere yapacağınız bir yanlış vuruş belki de çalışmanızı berbat edecektir. Elbruz bu şekil çalışması ile ayrı bir yeteneğe sahip, çalışma anındaki vuruşlar, biçimler ona yol gösteriyor. Daha önceki bir kaç çalışmasında yanına gittiğimde içimden ” eyvah iş berbat olmuş ” diye düşündüğüm oldu ama daha sonra tekrar gittiğimde ortaya çıkan esere bakarak şaşkınlığımı gizleyememiştim.

30-ocak-7

Bugün gittiğimde yaptığı çalışma nazar boncuğu imiş, karşıdan bakınca baykuş bakışlarını andırıyor. “nazar bakıştır ya, baykuşun bakışı da ilginçtir” diyor. Fok bademden söz açılınca sen heykelini yaptın badem ortalıktan kayboldu deyince yüzünde bir hüzün belirdi, gerçekten ben heykelini yaptıktan sonra pek adını duyamadık dedi. Demeter heykeline yapılan müdaheleler de onu üzmüş, bu heykellerin uzun yıllar dayanması için mermeri iyi korumak gerekiyormuş.

30-ocak-9

Dışarıda kendisi için yaptığı rölyefi gösterdi, goril ve yavrusu. Bir de eserlerinin bakışlarındaki hüzünden söz etti, bakışlarda hep bir hüzün ve özlem var dedi sanki birisini bekler gibiler. Ben de bu senin hüznün o bende de var dedim, hüzün sanatı besler.

30-ocak-8

Çevrede büyük mermer bloklar, araç gereçler duruyordu. Kendisine kolay gelsin diyerek badem çiçeklerini aramak üzere arabama bindim.

30-ocak-10

Biraz gitmiştim ki yola yakın bir yerde Hızırşah köyünden Mehmet ermiş’i tarlasında uğraşırken gördüm. Bir kaç sene önce onunla buraya gelerek o yılın ilk badem fotoğrafını çekmiştim.

30-ocak-20

Bunlara erkenci badem deniyor, üzerinde birkaç tane vardı. Bu yıl daha fazla çıkmamışlar.

30-ocak-12

Mehmet Ermiş’le biraz ilerideki badem bahçesine gittik, erkenci bademler dikmiş, her taraf badem çiçekleriyle kaplıydı. Her yerde kar yağarken burada çiçekler açmış. Daha önce kendisini Elektronik aletleri tamir ettiği dükkanından tanıyordum. 35 yıl o işleri yaptıktan sonra şimdi dinleniyor, bahçesine gelince dinleniyormuş.

Sayfalar: 1 2 3 4

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir