Temmuz’un bu sıcak günlerinde Knidos Akademi sanatçıların birbirinden güzel eserleriyle insanı serinletiyor. Bu günlerde sanatçı trafiği artmış durumda, ressamlar, seramikçiler, heykeltraşlar yeni eserler yaratmak için Knidos Akademi’deler.
Resim Çalıştayı için Knidos Akademi’ye gelen ressamlarla konuştum, çalışmalarını izledim. Hepsi burada çalışmaktan çok memnunlar, buranın ayrı bir havası var diyorlar.
Geçen yıl da Knidos Akademi’de çalışmasını izlediğim Adil Ocak bu yıl, Derya Yıldız, Efkan Beyaz, Durmuş Ali Akça, Rasim Çubukçu, Svetlana İnaç, Ayşegül Yarar ile Knidos Akademi’ye gelmiş. Knidos Akademi’ye destek olmak için geldik, çalışmalarımızı buraya bırakıp gidiyoruz diyen Adil hoca ” burayı çok seviyoruz, çok güzel bir ortam var. Kendimizi burada doğanın bir parçası olarak görüyoruz, bu moral ve motivasyon çalışmalarımızı etkiliyor. Gördüğünüz gibi arkadaşlar kendi atölyelerinde bile böyle zevkle çalışmıyorlar belki de. Ülkemiz son yıllarda sanatsal açıdan oldukça geriledi, rassamlar olarak boyalarımızla, fırçalarımızla bu gidişe direniyoruz. Sanatçı bir toplumda öncüdür, bulunduğu yerden, yaşadığı toplumdan alır konularını, olumlu ve olumsuz yanlarını yansıtır ” dedi.
Adil Ocak’ın değindiği konulardan biri de sanatçı vasfı olmayan ama toplumda sanatçı olarak gösterilen kişilerdi. Sanatçı her zaman yasaklara karşı tavır koyar” diyen Adil Ocak yeterli eğitim ve bilgiye sahip olmadıkları halde kendilerini resim konusunda uzman olarak gösterip, galeriler, atölyeler açan kişilerin gerçek sanata zarar verdiğinden söz etti.
1977 Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü Mezunu Adil Ocak uzun yıllar devlet okullarında öğretmenlik yaptıktan sonra resim çalışmalarının yanısıra atölyesinde dersler vererek öğrenci yetiştirmeye deam ediyor. Adil Ocak’ın resimlerinde pastoral bir anlatım var, bu pastoral yapıyı fantastik duygular içinde yapıyor. Gördüğü, etkilendiği bütün nesneleri tablosuna taşımaya çalışıyor. Bunu yaparken de soyut-somut ilişkisi içinde fantastik bir duygu oluşturuyor. Fotoğraftaki çalışması çay bahçelerini konu alıyor ki bu yerler onun için çok önemli: doğup büyüdüğü, yağmurunda ıslandığı yöresi.
1982 yılında Gazi Yüksek Öğretmen Okulu Resim bölümünden mezun olan Durmuş Ali Akça resim öğretmeni olarak çalışırken 2006 yılında emekli olup Ankara’da kendi resim atölyesinde çalışmalarına yoğunlaştı. Barış, özgürlük, sevgi temasını işleyen figüratif çalışmalarıyla tanınıyor, şimdiye dek birçok kişisel sergi açtı. Çalışmalarında genellikle düz bir arka fon kullanarak özgürlük temasını vurguluyor.