Ağaçların yeşilinden sular hep yeşilimsi bir renkte, sudaki hafif kıpırdanmalar bile uzaktan farkediliyor.
Nereden bakarsanız bakın güzel bir kompozisyon karşınızda, seçmek size kalmış.
Bu kısımda renkler daha farklıydı, dantel gibi uzanan kıyılar. Uzaklarda Ören termik sanralinin dumanları net olarak görülmekteydi.
Ayna gibi parlayan sular, tepede çeşitli şekiller alan bulutlar, bu güzellikleri fotoğraflamaya çalışıyoruz, elimizdeki makinalar profesyonel makinalarla imkanlarımız sınırlı. Aralık ayının Sevdalı Bulutları, özgürce geçip gidiyorlar üzerimizden. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki sonuçta sevdanın, dostluğun ve iyiliğin kazandığını göremiyoruz. Dünya nimetlerine bağlılığımız gözlerimizi, yüreklerimizi kör ediyor.
Senede birkaç kez fotoğraf çekmek için buralara gelirim, her ışıkta manzaralar değişik görüntülere bürünürler, renkler değişir.
Uzun uzun bu temiz havayı ciğerlerimize çektiğimiz anlar, huzuru yudumluyoruz buralarda. Biraz aşağıya indiğimizde bazı gerçeklerle de karşı karşıya kalıyorsunuz. Öyle çok pet şişe ve naylon var ki doğada. Şaşıyoruz bu denli naylon nasıl kullanılmış diye, bir kısmı dalgalarla bu kıyılara vuruyor bir kısmı buraları kullanan insanların artıkları. Tepede arabamızı park ettiğimiz düzlüğün çevresi bile inanılmayacak kadar artık malzeme ile doluydu. Piknik yapılan ormanlık alanlar da aynı durumda. Yol kenarları yine aynı, arabalardan atılan atıklar.