Sonbahar renklerinin de yer aldığı Sındı manzarası görülmeye değerdi. Batıya doğru uzanan tepeler ve ön tarafta badem ve zeytin ağaçlarıyla kaplı düzlükler.
Yürüyüşümüzün en zorlu kısmı Sındı’dan hemen sonra tırmandığımız tepe oldu, hemen dikleşen ve sık bitki örtüsüyle kaplı yamaçları geçmemiz gerekiyordu, o tepeye ulaştıktan sonra karşımıza nasıl bir manzaranın çıkacağını bilmiyordum, merak içindeydim.
Çam ağaçlarının arası makilerle kaplanmıştı, arada rastladığımız yaban hayvanlarının geçtiği patikalar bir müddet sonra bitkilerle kaplanmış oluyordu.
Bir ara kullandığımız patika doğu tarafımızdaki vadiye doğru devam etti, vadide zeytin toplayanların sesi geliyordu. Vadiye doğru giden yol güzeldi ama bizim amacımız tepeye varmaktı, zikzaklar çiçerek tepeye doğru yürüdük.
Çam ağaçlarının olduğu yerlerde yerler kuru çam yapraklarıyla kaplıydı, kaymamak için dikkatli olmamız gerekti.
Tepeye çıktıktan sonra dağların sırtından yürümemize devam ettik, uzun yıllar Sındılıların kullandığı patika yol üzerinde yürüyor gibiydik, yürüyüşümüzün daha sonraki bölümünde de emin olduk.