haziran'da sanat

Sanat ve Güzelliklerle Geçen Zamanlar

28 haziran salı günü arkadaşım Ekrem İpek ile Betçe’yi gezmiştik, ilk durağımız Knidos Akademi oldu, UKKSA başkanı Nevzat Metin ve çeşitli çalışmalarda bulunan arkadaşlar oradaydı. Sanatsal bir ortamda bulunmak, güzelliğin peşinde koşan insanları izlemek, o havayı solumak iyi geliyor. Epeydir bu taraflara gelmemiştik. Sonra uğramak istediğim diğer bir yer, Palamutbükü Bedya Pansiyon içindeki Bedya Sanatevi idi, heykeltraş arkadaşımız Korkut Sönmez’in kendi elleriyle oluşturduğu bu güzel mekanda çocuklara ücretsiz müzik kursları verileceğini paylaşımlardan görmüştüm. Güzel bir gün geçirdik, ne var ki eve geldikten bir müddet sonra İstanbul Atatürk Hava Limanı’ndaki hain saldırıyı, kaybettiğimiz canları, yaralıları duyduğumuzda o gün yaşadıklarımızın bir anda hiçbir önemi kalmadı. Ve gördüğümüz güzellikleri bu güne değin paylaşamadım. Bu hain saldırılarda kaybettiğimiz vatandaşlarımıza, güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Yaralı vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Ateş düştüğü yeri yakıyor, nice masum insanlanımızı kaybettik. Beni endişelendiren bu acılar, yaşananlar karşısında kayıtsız kalan, umursamayan insanların da olması. Bir ulus sevinçlerde ve acılarda birlikte olamıyorsa orada bir düşünmek lazım.

knidos akademi çalıştay

İstanbul’dan gelen kadın ressamlar grubu,  Knidos Kültür ve Sanat Akademi’sinde bir hafta süren  çalıştayda barış temalı tablolar yaptılar. Çalışmalar Knidos Akademi’de ağustos ayı içindeki sergide sergilenecek. Funda Tarakçıoğlu, Pınar Ervardar, Sibel Kasapoğlu, Şahika Kutsal, Vahide Karakaya, Ayla Uluğ ve Serap Samioğlu’ndan oluşan gruptaki ressamlar değişik meslek gruplarından kişiler, ama uzun yıllardır profesyonel anlamda resim çalışmalarının içindeler. Ressamlar arasında balerin, iktisatçı, mimar, tekstil mühendisi, emekli öğretmen gibi birçok meslek grubundan arkadaş var. Asıl mesleğimiz resim diyorlar, onunla yatıp, onunla kalkıyoruz.

haziranda-sanat-2

Gruptaki ressamların resim serüvenleri uzun yıllardır devam ediyor, 10 yıldan başlayarak 20 yıldır resim çalışmalarının içinde olan arkadaşlar var.

knidos akademi ressamlar

Gruptaki herkesin kendi atölyesi var, bazısı birlikte bir atölyeyi kullanıyor, büyük boy çalışmalar yaptıkları için atölyesiz olmuyormuş. Bu yıl UKKSA sergisinde tema barış olacak, konuştuğum arkadaşlar barışa çok ihtiyacımız var, hem ülke olarak hem de dünya olarak dediler. Knidos Akademi’de şimdiye dek kiminle konuştuysam burasının sanatsal çalışmalar için çok uygun olduğunu, mutlu olduklarını söylüyorlar. Kurucu başkan Nevzat Metin’e de ayrıca teşekkür ediyorlar. Çok zor şartlarda, fedakarlıklarla süregelen çalışmalar bunlar, sanatçılar giderken yaptıkları tabloları Knidos Akademi’ye bırakıyorlar.

haziranda-sanat-5

Datça’da yaşayanlar veya tatile gelenler, Akademi’nin imkanlarından yararlanabiliyor.

haziranda-sanat-8

Ressam Funda Tarakçıoğlu’nun anladığım kadarıyla grupta ayrı bir yeri var, grupta konuştuğum bazı arkadaşlar bu çalışmalara onun atölyesinde ilk adımlarını atmışlar. Funda hanım iktisat mezunu, birçok tanınmış ressamla birlikte çalışmış, kurslar almış. Funda Tarakçıoğlu ile konuşmamızda ” Sanatçı arkadaşlar grubumuzda resim, fotoğraf, heykel çalışması yapanlar  var. Herkesin atölyesi var, ortak çalışmalar yapıyoruz, yurt dışı fuarlara katılıyoruz, zaman zaman burada olduğu gibi çalıştaylara katılıyoruz. Sonuçta sanat bir paylaşım biçimi, bildiklerimizi, deneylerimizi, tekniklerimizi paylaşıyoruz. Knidos Akademi sanata çok uygun, tarihi bir yerdeyiz. ” dedi.

palamutbükü bedya sanat

Diğer bir sözünü etmek istediğim haber, Palamutbükü Bedya Pansiyon ve Sanat Evi bünyesinde açılan keman kursları. Saat 18.00 de başlayan kursları izlemek için gittiğimde biraz geç kalmışım, 7-15 yaş arası keman kurslarına ilgi oldukça fazla olmuş, fotoğraflardan da bunu görebiliyoruz. Yazları Palamutbükü’nde geçiren keman sanatçısı Özge Soydan rehberliğinde çalışmalar yaz boyunca sürecek.  Kurslar ücretsiz, Özge Soydan ve Korkut Sönmez’le Bedya Sanatevi içinde konuştuk. Bu yörenin bir çocuğu olan heykel sanatçısı Korkut Sönmez bu güzel mekanı kendi elleriyle yapmış. Bir zamanlar mağrumiyet bölgesi olan Datça’dan çıkarak kendini yetiştiren birçok kişi var, herkesin bu topraklara verebileceği, katkıda bulunabileceği birçok şey var. Memleketlerine döndüklerinde bilgi ve tecrübelerini, zamanlarını, emeklerini  ekmeğini yedikleri topraklara aktaran kişilere ne mutlu. Onlar yöreyi, insanını tanıyan kişiler olarak  yörelerine katkıda bulunmak açısından daha avantajlılar.

bedya-sanatevi-2

Korkut Sönmez konuşmamızda ” Özge arkadaşla İstanbul’dan tanışıyoruz, ikimizin de idealleri keşişti. Nasıl yapacağız, keman yok, piyano yok, eşi dostu seferber ederiz dedik bu işe girdik. Onların katkılarını da hemen görmeye başladık, bir teşekkür listemiz var, uzayıp gidiyor, yakında yayınlayacağız.  Para yardımında bulunmak isteyenler oldu, kabul etmedik, yardım etmek isteyenler malzeme bağışı yapabilirler. ” derken Özge arkadaş çocukların kemanlara dokunması bile önemli, bir yerden başlamak gerekiyordu dedi. Arkadaşlarımız başvurular devam edebilir derken, Betçe bölgesine ancak yetebiliriz dediler. Bu çalışmalarda Korkut Sönmez’in kardeşi Aykut Sönmez’in de katkılarını belirtmek lazım.

Evinizde kullanmadığınız, çalışır vaziyette bir müzik aleti varsa, vereceğiniz yer belli.

bedya-sanatevi-3

Korkut arkadaşımız Bedya Pansiyon bahçesinde akşamları film gösterimleri de başlatmış. Biz oradayken hazırlıklar devam ediyordu. Sanatçı arkadaşımız yaratıcılığını burada da göstermiş, film izlemek ücretsiz. Bu sıcak yaz havasında güzel bir yer.

bedya-sanatevi-4

Bedya Pansiyon’a ne zaman uğrasam burada zevkle fotoğraflar çekerim, güzel bir atmosfer, poz veren arkadaşlarıma çok teşekkürler.

Dünya uzayda bir mücevher gibi parlayan, inanılmaz güzelliklerle dolu bir gezegen. Ve o gezegende herşeyin bir denge içinde, biribirine bağlı olduğu bir düzen var. Halkanın bir tanesine dokunursanız, o dengeyi bozarsınız, bunu da yapan genellikle insanoğlunun aç gözlülüğü, doymaz hırsı oluyor. Aç bir canavar gibi dağı, taşı, denizleri, nehirleri yok edip giden bir zihniyet. Hiç bir kuralı tanımayan, acıma duygusundan yoksun, merhamet etmeyen, çoluk, çocuk demeyen bir güç var karşımızda. Savaşlar çıkarıyor, maşalarını kullanarak insanlara acılar yaşatıyorlar, bölerek, parçalayarak toplumları birbirine düşman ediyorlar.  Dikkat ederseniz bir takım güçler müdahale etmediğinde en uç toplumlar bile kısa zamanda dost oluveriyor, farklılıklarını bir zenginlik olarak görebiliyorlar. Herkese iyi bayramlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir