palamutluk gezisi

Kargı Deresi’nden Kızılova’ya – Bir zamanların Yaşam Alanlarında Bir Gezi

Kızılova’da güneşli güzel bir hava var, bahar görüntüleri arasında yürüdük.

Ortada bir pinar ağacı, ilerlerdeki tepede de çok güzel bir pinar ağacı var, doğa yürüyüşçüleri orada mutlaka bir mola verirler, o mevkiye Siyahgedik deniyormuş, siyah bir kayadan dolayı bu ismi almış.

Akan dereyi geçerek Kızılova sarnıcına geldik, her taraftan sular akıyordu, sarnıç öylesine dolmuştu ki havalandırma gözlerinden sular dışarıya akmaktaydı. Bunun nedeni yukarıdaki bir dereden sarnıca su verilmesiydi, kanal açılmış sular doğruca sarnıca akmaktaydı. Kullanıldığı yıllarda büyük bir ihtimalle suyun toplandığı sıvalı kısım dolduğunda suyu kesiyorlardı. Kim yaptı, ne amaçla yaptı bilmiyorum suyun bu denli dolması bence bu sarnıca zarar vermekte, sıvasız kısımlar da su altında kalarak çatlamalar ortaya çıkacaktır. Giderken verilen suyu kapattık bizden sonra ne olur bilemem. Eskiden merdivenlere inerek suya yaklaşırdık şimdi merdivenler sular atında.

Biraz yürüyünce taşlarla çevrili çoban ağılının yanına geldik, yıllardır önünden geçerken fotoğraf çekerim. Taşlarla örülü bu oda şeklindeki kısım genellikle kapalı olurdu, soba borusu falan vardı, çobanlar bazı zamanlarda kalıyor diye düşünürdüm. Palamutluk’ta rastladığımız Ali çoban bir yerden bahsediyordu o an anlamamıştım, yıllarca yattım meğer mezarmış falan diye, şimdi ürküyorum demişti. Yanına gelince Altay arkadaş bu yapı deyince inanamadım, dışarıdan bakınca ben onu hep çobanların ördüğü bir yapı olarak düşündüm, içine bakma merakı da olmadı. Altay arkadaş bu mezar yapısı deyince itiraz ettim ama yaklaştıkça kapısı biraz şüphelendirdi, içine bakınca antik bir mezar yapısı olduğunu gördüm, çok şaşırdığım anlardı.

Sağ üstte, Kargı’ya doğru yürüyüşe geçtiğimiz patika sular içindeydi, uzun bir süre böyle yürüdük.

Sağ alt, sarnıca yapılan su yolu, sular bu yoldan sarnıca akıyordu.

Sağ üstte mezar yapısının içi görülüyor, sağ altta yürüdüğümüz arkadaşlardan İlgi  dinlenme esnasında.

Kargı’ya inerken çok sert soğuk bir rüzgar vardı, giysimi delip geçiyordu. Boğazlığımı taktım, yeni öksürükten kurtuldum çünkü. aşağı inince de rüzgar devam etti. Turizm okulunun durağında Kargı dolmuşuna binip eve geldim. Arkadaşlar köpekleri Köfte nedeniyle yürüyüşe devam etti. Eve yaklaşırken hava daha da soğumuştu. Bu arada çok uzun bir zamandan sonra ilk kez bir toplu taşıma aracına bindim,  bu benzin zamlarından sonra belki de daha çok bineceğiz.

Sayfalar: 1 2 3

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir