Bayramda Eski Datça

bayramda-eski-datca-10

mankenimi buldum diyerek birçok fotoğrafını çektim, hepsinde farklı bir duruş vardı. Sen manken olmalısın Nil dediğimde ben müzisyen olacağım dedi. Nil’e her seslenişimde tatlı yeğenim aklıma geldi, bizde de bir Nil var, onun da buradan yanaklarından öpüyorum. Nil’e baramda neler hissettiğini, neler yaptığını sordum: Bayram sabahı saatini sekizi on geçeye kurmuş, erken kalkmasının nedeni giyinmek ve süslenmekmiş. Ojelerini falan sürmüş. Ondan sonra dışarıya çıkarak arkadaşlarıyla ev ziyaretlerine başlamışlar, ellerini öptükleri kişiler onlara şeker ve harçlık vermiş, önce iki kişilermiş, sonra altı kişi olmuşlar. Bayağı bir harçlık toplamış, bir yere ilk gittiğinde harçlık fazla oluyormuş, sonra aynı yere gidenler daha az harçlık alıyormuş, bu da Nil’in bayram tespitlerinden. Bir de Datça’da bayram daha güzel geçiyormuş İstanbul’a göre.

bayramda-eski-datca-11

Nil Konservatuarı kazanmış eğitimini o yönde yapacakmış,  Nil Cafe’deki piyanoda bize bir parçayı yorumladı. Kendisine başarılar diliyorum, gelecekte büyük bir sanatçı olur, gelecek yıllarda da fotoğrafını çekmek isterim.

bayramda-eski-datca-12

Can Yücel sokaktan başlayarak bir tur atıp eve gideyim dedim, Can Yücel evinin karşısındaki evin bahçesi hep ilgimi çeker, burada çok hoş bir ışık oluyor ve buradan geçen birçok kişi de bunu farkedip içeriye bir göz atar. Bahçe kapısının önünde dururken gelen üç kişi buraya giriliyormu falan dedi, başımı sallamış bulundum,  içeriye girip baktılar. Daha sonra evin hanımıyla bahçeye kadar geldiler.

bayramda-eski-datca-13

Bahçenin ortasında rengarenk bir sandalye vardı, arkadaşlara,  biriniz buraya otursa da fotoğrafını çeksem dedim, fotoğraftaki arkadaşımız isteğimi kırmayarak sandalyeye oturdu, güzel bir fotoğraf ortaya çıktı.

bayramda-eski-datca-14

Bu arkadaşlarımızdan birisini hemen tanıdım, Bir Aşk Hikayesi dizisindeki oyunculardan Yamaç Telli’ydi. Yine de yanlışlık yapmamak için bir kez sordum, insanlar çift yaratılır derler. Ben pek dizi seyretmem ama bu diziyi zaman zaman seyrettim, çekimlerdeki görsel öğeler, oyuncuların rol yapışları ilgimi çekmişti. Sağolsun Yamaç arkadaşım beni kırmadı, böyle bir anım oldu, fotoğrafını çektiğim bayan arkadaşa ve kendisine çok teşekkür. Geçenlerde bundan sonra ünlülerle karşılaştığımda fotoğraf çektireceğim demiştim.

bayramda-eski-datca-15

Eski Datça Cafe – Pansiyonun önünden geçtim, Neşe’lerin evinin önünde yine bebekler asılıydı, biraz gidip Çeşme Sokağa dönüverince Kocaev 2 nin duvarlarından sarkan çiçeklerdeki sararmalar dikkatimi çekti, her geçişimde fotoğrafını çekerim.

bayramda-eski-datca-16

Hurmalı sokaktan Orhan’ın kahvesi’nin önüne  geldim, arabama doğru giderken kahvenin bitişiğindeki Sevo Seramik’e uğramak aklıma geldi, ne zamandır uğrayacağım kapısı kapalı diye geçip gitmiştim. Klima çalıştırdıkları için kapıyı kapatıyorlarmış, içeriye girip kolay gelsin dedim.

bayramda-eski-datca-17

Datça’da Sanat sayfamda daha önce Sevo Seramik’le ilgili yaptığım sayfam var. İçeriye girdiğimde ilk  kapının yanındaki  sandalyede huzur içinde uyuyan bir kediyle karşılaştım. Seslenince patilerini açıp kapadı ve uyumaya devam etti. Diğer tarafta ana kız, Sevdeğer  ve Şule Kantürk hazırladıkları seramikleri boyuyorlardı.

Sayfalar: 1 2 3

5 yorum

  1. Güzel bir günce, epeydir takipteyim. ancak çoğu mekan eksik. Dikkat ettim de Atelye Takı hiç yok, iki senedir geldiğimde uğrarım… Kapandı mı acaba? Oda Sanat da yok.Emekçi bu insanlara da yer vermeniz dileğiyle

      1. Anlıyorum. Blogunuza bakış açım biraz değişti fakat; Datça’yı güzelleştirenlerin sadece bir kısmını alıyor ve/veya dozunu yakıni durumlara göre belirliyorsunuz. Biraz daha efektif bir blog lazım Datça’ya, eş dost sohbetinden çok. Pürüzlerin giderilmesi için aktif oturumlara önayak olmalı bir blog, gözle görülür ilçe eksiklikleri için ve yine gözle görülür değişimler yapılabilmesi için dişe dokunur girişimler… Yine de deklanşörünüze sağlık ve ilhamınız bol olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir