Tabii bugün yola çıkış sebebimiz Palamutbükü’ne gelmekti, arkadaşlarım denize girerken ben de eğer fırsat bulursam tatile gelen birkaç kişiyle konuşmak istiyordum. Palamutbükü’nü tercih ediş nedenleri, burası hakkında nereden bilgi aldıkları, aradukları şeyleri buldular mı gibi sorular soracaktım. Palamutbükü’ne inen yolun yükseklerinde durarak birkaç fotoğraf çektim. Bir zaman sonra 5 yıldan bu yana aynı yerden çektiğim Palamutbükü fotoğraflarını yan yana sergileyeceğim.
Palamutbükü’ne geldiğimde genellikle arabamı Borada Otelin yanına bırakırım, hem otelin işletmecisi arkadaşımız akın Pilavcı’ya da merhaba deme fırsatım oluyor. O gün de öyle oldu, arkadaşlarımı sahilde bıraktıktan sonra arabamı aynı yere park ettim. Park etme derken bir noktayı belirteyim, sahil boyunca park yaşağını belirten tabelalar var, bunları gözmez buralara park ederseniz haberiniz olmadan 77.TL ceza arkanızdan geliyor. Bana bir gün önce bu duruma düşmüş bir arkadaştan mail geldi. Çok uzak bir yoldan Palamutbükü’nü görmek için gelmiş, bu levhaları görmemiş, uyaran da olmamış. İki-üç hafta sonra kendisine gelen 77 TL.lık ceza ile şaşkına dönmüş, doğal olarak da üzülmüş. Ne makbuz, ne uyarı şaşırıyorsun diyor ve o anki duygularıyla bir daha oralara gelmem, misafir istemiyorlar, hiç değilse birisi uyarsaydı falan demiş. Bu levhalar bildiğim kadarıyla il kararıyla konuyor, tabii amaç insanlara ceza yazmak olmamalı, önce bir uyarmaktan ne çıkar, turisti küstürmenin bir anlamı var mı. Hepimiz kanunlara dikkat eden kişileriz ama turistik yerlerde insanlar birden kendilerini rahat hissedebiliyorlar, yabancılık, yer bilmemek te bir diğer konu. Arkadaş Ceza makbuzu ile ilgili bilgileri de göndermiş. Tabii Palamutbükü’nde ücretli park yeri de var, gideceklere uyarı olsun.
Konumuza dönersek, Akın Pilavcı badem ağacının üzerinde badem toplamakla meşguldü. kendisine kolay gelsin derken Borada otelin Bungolow evlerinden birinde balkonda oturan genç bir çift gördüm. Tamam dedim içimden, bu röportaj işine buradan başlayayım, arkadaşlara konuyu açtım, izinlerini alarak fotoğraflarını çektim. Mahmut Açıkgöz ve eşi Feride hanıma Palamutbükü’nü niye tercih ettiniz diye sordum. Mahmut arkadaş benim önceliğim sessiz, sakin bir tatil ortamıydı dedi. Ankara’da yaşadığımız yer çok hareketli ve gürültülü, diğer yandan iş açısından da bir yılın stresini atmak için sessiz, sakin, huzurlu bir ortamı aradık. Arkadaşlarımdan duymuştum, internetten araştırdım ve buraya geldik dedi. Aradığınızı buldunuz mu dedim, bulduk dediler, denizi de beğenmişler, işletme sahibinin yakınlığı, kendileriyle ilgilenmesi de hoşlarına gitmiş. Şikayetçi oldukları konular yemek fiyatlarının umduklarından biraz fazla olması. Bir de üç B diyorlar ama üç B nin balığını bulmak ve yemek zor dediler. Ben her zaman uyarıyorum ama ileriyi görmek bir başka, Palamutbükü’ne gelenlerin çoğu burasının adını, methini arkadaşlarından duymuşlar, bunun tersine dönmesi zor bir şey değildir, orada yaşayan, turizmden faydalanan herkesin duyarlı olması gerekiyor.
Borada otelden ayrılarak limanın kenarından ılgın ağaçlarının bulunduğu sahile doğru yürüdüm, tatile gelmiş birilerini bulur, gözüme kestirirsem aynı sorumu soracağım. Durdurup birisine damdan düşer gibi de soramazsın.
Küçük bir ılgın ağacının yanında piknik yapan bir grup gördüm, tamam bunlara sorumu sorayım diye yanlarına gidince, tanıdıklarla karşılaştım. Eskiden komşum olan Savaş Özalp ve öğrencim Kenan Tezcan eşleriyle yemeklerini yiyorlardı. Kahvaltı gibi birşey, masa bayağı zengindi, mücverlerinden tattım.
Oradan Arkadaşımız Tayyar Toksöz’ün işlettiği Dostlar Apart’a giderek, fotoğraflar çektim, Palamutbükü otelleri sayfama koyacağım. Geniş, güzel odalar, sakin bir ortam.
Sahilde Tayyar arkadaşımızın işlettiği Dostlar Restauranta döndüğümde burada karşılaştığım Mine Gülses’e Palamutbükü’ne gelmenizde ne etkili oldu diye sordum. Daha önce burada tatil yapan arkadaşları önermiş, başka bir yere bakma gereği duymadan buraya gelmiş. Buraya Kaş’tan gelmiş, ailecek tatil yapacaklarmış. Burası ailece tatil yapmak için çok uygun bir yer, özellikle öneririm diyor. Lokanta fiyatlarını normal bulmuş. Ve en çok neyini sevdiniz derseniz insanı çok hoşuma gitti diyerek konuşabildiğim ikinci kişi oldu.