Otlar oldukça sarardı, yağmurla birlikte her taraf yemyeşil olur, yeni bir bahar başlar. Maviler, sarılar, morlar zıt renklerin armonisi.
Burgaz kazılarının yapıldığı alana yaklaşıyorum, kazı alanlarının etrafı tel örgülerle çevrili.
Bu kısım yeni kazılmaya başlamış, yapılar, yollar ortaya çıkmış. Tekir burnunda yer alan Antik Knidos’un Gelişen ticaret ilişkileri ve deniz ticaret yolu üzerinde olması nedeniyle M.Ö 4. yy da buradan giden kişilerce kurulduğu ileri sürülüyor. İşte bu tezleri araştırmak üzere Burgaz’da 1989 yıllarında başlayan ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Görevlisi Numan Tuna tarafından sürdürülen kazı çalışmalarında Tekir burnundaki Knidos ile Burgaz’daki yerleşim arasındaki ilişki araştırılmakta. Knidos sayfamda Burgaz’dan bahsederken İlk Knidos desem de bilim adamları her zaman bu konuda temkinli. Burgaz’daki kazı çalışmalarında M.Ö 4. yıldan sonra bir faaliyet görülmüyor, Knidos’ta da buluntular 4.yy la başlıyor. Buna bakarak burada yaşayanların Tekir’deki Knidos’a taşındıkları düşünülüyor.
Kazılar ilk başladığında küçük bir alanın etrafının tellerle çevrildiğini hatırlıyorum, daha sonra bu alan gittikçe genişledi. Şimdi ise gördüğüm kadarıyla iki değişik yerde daha kazılmaya başlanmış. Fotoğraftaki büyük taşlarla örülmüş kamusal alan olarak düşünülen duvarın hemen dibindeki su birikintisi bayağı ilgimi çekti. Bu konuda kendisinden bilgi aldığım yıllardır Numan Tuna ile burada kazı çalışmalarında bulunan Nadire Atıcı bu su için burada yapılan sondaj neticesinde çıkan taban suyu dedi.
Sağ üstte bu yılki kazılarda ortaya çıkan toprak yığını , öyle görülüyor ki bu araziler bu uygarlığın izleriyle dolu.
Buradaki kazı çalışmaları geçen yıl başlamış bu yıl da devam edilmiş. Görülen duvarlar Roma dönemine ait, kazılarda Hellenistik döneme de rastlanmış ama klasik döneme ait bir iz bulunamamış. Buradaki yapıların şarap ve zeytinyağı işlikleri olduğu düşünülüyor.
yolu bilir ama adını bilmezdim…yolu sevgiden geçmek ne güzel….