23 Şubat Cumartesi günü 13.sü yapılacak olan Datça Açık Deniz Kış Yüzme Maratonu’nun bu yılki teması Sokak Hayvanları. Şiddeti değil sokak hayvanlarını besle diyerek bu konuya dikkat çekmek istediler. Bugün de organizasyon komitesi olarak Hızırşah’taki Hayvan Sevenler Derneği Köpek Barınağı’nı ziyaret ettiler. Benim de ne zamandır gitmek istediğim bir yerdi, yıllar önce ziyaret etmiştim, arkadaşlarımın yaptıkları haberleri de birkaç kez yayınladım. Bu vesile ile barınağın yeni halini görmek, bilgi almak iyi olacaktı. Nitekim belirlenen zamandan biraz erken gittim ve barınağın bakıcısı Nami Temeltaş ile yaptığım sohbette barınakla ve köpeklerle ilgili kafama takılan sorulara cevap buldum, çektiğim videolarda bu anları geniş olarak izleyeceksiniz. Çoğumuzun bu bilgilere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum, özellikle son yıllarda sokak köpekleri ile ilgili birçok haber doğru veya yanlış olarak sosyal paylaşım sitelerinde yer alıyor. Herkesin üzerinde birleştiği gerçek, sokak hayvanlarının, özellikle kedilerin çok fazla artması. Datçamızda bu konular Belediyenin, gönüllü insanların el birliğiyle çözülmeye çalışılıyor ama herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor.
Datça Açık Deniz Kış Yüzme Maratonu Organizasyon Komitesi’nden arkadaşlar saat 14.00’te barınağa geleceklerdi. Ben bir saat önce gittim, iyi de oldu. Barınağa Knidos Yolu üzerinde Hızırşah Mezarlığı yanındaki yoldan gidiliyor, biraz gidince yol ikiye ayrılıyor soldan devam edince kısa bir zaman sonra Hayvan Barınağı’na geliniyor. Arabamı mezarlık yanında bıraktım dar bir alan var, böyle daha iyi oldu. Biraz yaklaşınca köpekler havlamaya başlıyor, ürkütücü gibi ama biraz sonra onların arasında dolaşırken zararsız olduklarını anlıyorsunuz. İlk olarak bir çoban köpeği dostça kuyruğunu sallayarak merakla beni izledi.
Barınağın kurucuları Datça’da yaşayan Avrupa kökenli insanlar, üç dönüm yer alınıyor, haftanın belirli günlerinde düzenli olarak buraya gelerek hayvanlarla ilgileniyorlar. Yıllar önce, tam tarihini hatırlamıyorum buraya gelip çekimler yapmıştım, google’de arayınca hala o sayfa ilk olarak çıkıyor. Birçok kişi değişik zamanlarda arayarak faydalı olmak istediğini ilettiler, sonuç ne oldu bilemiyorum. O zamandan bu zamana barınak çok değişmiş, belki de ülkemizin sayılı modern barınaklarından biri diyebilirim. Barınak bakıcısının devamlı olarak yaşadığı bir ev de var, yeni üniteler imkan bulundukça ekleniyor, köpekler oldukça rahat bir şekilde yaşamını sürdürüyorlar.
Barınağın bakıcısı Nami Temeltaş ile sohbetimizde barınakla ve köpeklerle ilgili bilgiler aldım. Barınağın bütün hizmetlerini yapan Nami bey köpeklerin sağlık ve diğer sorunlarıyla ilgilenen gönüllülerden söz etti. Barınak Datça Hayvan Sevenler Derneği’ne ait, yardımlarla yaşayan bir dernek, başka bir geliri yok. Gelir olarak üyelerin aidatları, bazı yardımlar, kısırlaştırma, yem, veteriner hizmetleri şeklinde oluyor. Sokakta yaralanmış, hastalanmış, rahatsız olmuş köpekler burada tedavi edilip, sorunları giderildikten sonra tekrar yerlerine bırakılıyor, sağlam hayvan alınmıyor, dışarıda yaşayamayacak olanlar devamlı kalıyor. Günlük olarak pansiyon hizmeti veriliyor, tabii yer varsa yapabiliyorlar.
Nami beyin sokak hayvanları ile ilgili uyarıları oldu; ” Temas kurarken dikkat edilecek hususlar var. İlk olarak mümkün olduğunca yavaş hareket etmek gerekiyor. Ani hareketler onları rahatsız eder. Her köpek okşanmayı sevmeyebilir, hemen elinizi uzatmayın. Yanında yavaşça çömelin ilk olarak aynı seviyeye gelin, köpekte korku hissederseniz yaklaşmayın, korkan hayvan zarar verebilir. Kendine güvenen köpek asla saldırmaz. Köpeklerin de bir dili var hareketleri ile belli ederler, onlar bizim dilimizi anlarlar bizim onların dilini öğrenmemiz gerekir ” gibisinden önemli bilgiler paylaştı, videomda izleyebilirsiniz.
Datça Kent Konseyi Sokak Hayvanları Çalışma Grubu’ndan Nurcan Kaya arkadaşımız ilk gelenlerdendi. Dernek üyesi ama gönüllü olarak sokak hayvanları için özverili bir şekilde çalışan kişilerden. Onlardan söz edildi mi çocuk gibi duyguları yüzüne yansıyor, o sırada kapıların ardındaki köpekler hep birden sevgi gösterisinde bulunarak havlıyorlar. Nurcan hanım ” Sevgiyle başlıyor ya her şey, sevginin hayvanı, insanı olmaz ki! kalbi, gönlü geniş olan insan her şeyi sever. Bir böceğin hayatı bile çok önemli, balkonu silerken bile dikkat ediyorum. Biz de doğanın bir parçasıyız. Herkes birbirine bir adım atarsa bütün sorunlar çözülür ” dedi.
Barınakta 40 kadar köpek var, bunların 20 kadarı devamlı burada.
Barınağa destekte bulunan gönüllüler var, hayvanlar bunları görünce sevgilerini coşkulu bir şekilde belli ediyorlar. Köpeklerin çoğu dolaşırken bir tanesi yuvasında sakince yatıyordu. Orasını güvenli buluyor gibi bir duruşu vardı.
Datça Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürü Özlem Caner ve Belediye’den arkadaşlar, Datça Açık Deniz Kış Yüzme Organizasyon Komitesi üyesi arkadaşlar belirtilen saatte barınağa gelerek gezdiler, bilgi aldılar, hayvanlarla ilgilendiler.
Organizasyon Komitesinden Levent Özberk sohbet esnasında ” Geçen yılki maratonda yüzücülerle denize giren bir köpek vardı, onu gördükten sonra değerlendirme toplantısında bu konu gündeme geldi. Öneri Melda Omay’dan geldi. Son dönemde gelişen olayları da göz önüne alarak asıl çıkış noktamız hayvanlara yapılan zulüm sonrası herhangi bir cezai yaptırımın olmaması , bu konulara dikkat çekmek için bu yıl temamız sokak hayvanları. Sonra baktık ki Datçadaki hayvanseverlerin farklı farklı sorunları var, mama konusu, kedi nüfusunun hızla artması, kısırlaştırma gibi. Maratonda bir kampanya yapalım, kısırlaştırma odaklı olsun, buradan topladığımız katkıları sokak köpeklerinin ve kedilerinin kısırlaştırılmasında harcayalım diye bir karar aldık. Maraton günü şeffaf bir kumbaramız olacak umarız başarılı olur ” diyerek barınaktaki çalışmalar için teşekkür etti.
Barınak gönüllüsü Nurcan Kaya” Bu yıl temanın sokak hayvanları olmasından dolayı çok mutluyuz, 2000 yılından bu yana burada büyük bir emek var, belki de ülkemizin en iyi rehabilitasyon merkezi diyebiliriz. Köpek sayımız az ama devamlı değişen bir yapımız var, bugün burada olan köpeğimiz yarın sokakta, bugün sokakta olan köpeğimiz yarın burada olabiliyor. O yüzden buradaki çalışmaları çok önemsiyoruz. Dilerim bu kampanya başarıya ulaşır, sokaktaki hayvanlarımız kaliteli bir yaşam sürebilir, en önemli kısım da nüfuslarının kontrol altına alınması, yani kısırlaştırma buna biraz bir katkımız olursa çok mutlu oluruz ” dedi.
Uzun yıllar bu konunun ihmal edilmesi, eleman ve maddi kaynak sorunları, Belediyenin ve gönüllülerin son yıllardaki çalışmalarına karşın tam bir sonuç alınamıyor. Popülasyon çok birikince kısırlaştırma da zor oluyor. Evimde baktığım 4 kedim var, geçen yaz yavrusuyla gelen bir kediye kapımızı açtık ama yavru büyümeden tekrar hamile kaldı. Bu yıl zamanı gelince üçünü kısırlaştırdık, tek oğlumuz var o kaldı, ameliyatın ilk günleri biraz zor oluyor, onları öyle görünce üzülüyorum ama başka çare yok.
Bir sahip aranan yavru köpek kucakta çok sakindi. Kısırlaştırılan köpeğin boynuna geçirilen halka ameliyat yerine zarar vermemesi için, aşağıda bağlı tek köpek görülüyor, o yüksek çitleri aşabiliyormuş, sahip bulunmuş yeni bir yaşama başlayacakmış. Belgesellerde de görüyoruz sevginin açamayacağı kapı yok, yeterki içten olsun.