” Temiz Yaşanabilir Bir Datça ” sloganıyla yola çıkan Datça Yerel Tohum Çevre Grubu 18 mart pazartesi günü Kargı Deresi’nde bir etkinlik düzenledi. Saat 14.00’te başlayan etkinliğe çeşitli kesimlerden birçok kişi katıldı. Kargı Deresi bizim arka bahçemiz gibi, yıllar önce çok güzel bir vadiydi. Şimdi 2. Sanayi bölgesi olan vadi yılllardır çöp yığınlarıyla kaplı bir vaziyette, burada yağmur sularının aktığı dere boyunca bir kilometreden fazla bir mesafe boyunca uzanan bu çöp tepeleri hep içimizi burkmuştur. ilk kez bu soruna bir parmak basıldığına, adım atıldığına tanık olduk.
Kargı Deresi’nde buluşan grup çöp yığınlarını takip ederek yürüdü, yukarıda da görüldüğü gibi bu çöplerin içinde neler yok ki? Bunların bir kısmı yağan yağmurlarla denize kadar ulaşmakta, çevreye yayılmakta. Vadinin en ucunda da bu çöp yığınlarına rastlıyoruz ki doğaya doğru yayılıyor. Özel araziler de bu çöplerden nasibini alıyor. Uzun zamandır manzara böyle, bu konuda bir proje, yapılan bir çalışmaya tanık olmadık. Bu ay içinde birkaç kez bu yolda yürüdüm, acı verici bir görüntü. Etkinliği düzenleyen Datça Yerel Tohum Çevre Grubu basınla paylaştıkları metinde “Datça bizim her şeyimiz, yemyeşil doğası, masmavi denizi, muhteşem havası, bitki örtüsü, kendine özgü ürünleri ile bir yaşam kaynağı ve bizim varlık nedenimizdir. Doğasıyla, yaban yaşamıyla, insanlarıyla huzurla yaşadığı bir yerdir. Datçamızı korumak hızla kentleşme sorunlarının çözümü için tedbirler almak istiyoruz, çünkü kirlilik artık her yere sıçramaya başladı. ” diyerek duyarlı olan herkesi kapsayan bir heyet oluşturmak istediklerini belirtiyorlar.
Yolun son kısmına yakın bir yerde Datça Yerel Tohum Derneği başkanı Zeki Karacan Çevre Grubu adına bir konuşma yaptı. Herkese hoş geldiniz diyerek başladığı konuşmasında özetle “İyi ki varsınız, siz olmasanız bunların hiç birisini yapma şansımız yok. Böylesi bir etkinlikte özellikle ilk kez üreticilerimizin, arazi sahiplerinin de burada bulunması beni çok mutlu etti, en az 20 – 25 arkadaşımız üretici. Burada sorunları olan, bire bir muhatap olan arkadaşlarımız. Biz sizi buraya getirirken sadece bakın burada bir pislik var, molaz yığını var diye getirmedik bakın buranın zararları neler ” Burası bir dere yatağı buradan denizlere kadar giden bir su kaynağı var ve buraya atılan her moloz her yağmur yağdığında kimyasal atıklarını su kaynaklarına bırakıyor. İkincisi, havamız diyoruz sıcaklarla buradan yayılan kimyasal kokuyu buradan geçerken hissedebilirsiniz ve biz bunu soluyoruz, yani her yönüyle burası bir zarar. Buna benzer önümüzde birçok iş var , yıllardır buradaki birçok arkadaşımızla dağ bayır elimizden geldiğince temizlik yapmaya çalışıyoruz ama bunlara bizim gücümüz yetmiyor. Datçamızın her tarafında birçok dere yatağı bu şekilde, buna benzer sorunlarla karşı karşıya. Onun için hiç bir siyasi amacımız yok, hiç bir menfaatimiz yok, hiç kimseye karşı olmak için gelmedik , hiç kimsenin tekelinde değiliz. Sizlerle birlikte bu konularda neler yapabiliriz, her şey Datça’nın yaşanabilir bir yer olması için, gelecek kuşaklara temiz bir yer bırakabilmek için, kimse bundan başka bir anlam çıkarmasın. Tüm mahallelerden, kaymakamlıktan, belediyeden, tüm STK lardan, tüm muhtarlıklardan ve yüreği Datça aşkı ile yanan herkesin katılımıyla bir grup oluşturalım ve bu işin peşini bırakmayalım. Sorun sadece buradaki pislik değil günahıyla, sevabıyla biz bu görevi üstleniyoruz elimizden gelen her şeyi yapacağız. Gönül isterdi ki burada tüm siyasi partilerin temsilcileri olsun, kaymakamlık, belediye de olsun, herkes olsun, sonuçta hepimiz aynı havayı soluyoruz, aynı suyu içiyoruz, aynı gıdaları yiyoruz. ” dedi.
Zeki Karacan konuşmasına başlarken Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü nedeniyle şehitlerimize, bu zaferde katkısı olanlara rahmet dileyerek Onlar sayesinde burada varız, onlar sayesinde yaşıyoruz.” dedi.
Etkinliğe katılanlar arasında Datçalı üreticiler de vardı, birçoğunun Kargı Deresi’nde arazisi var, toz ve pislikler nedeniyle ürün almaları zor, birçok sorunla karşı karşıyalar. Alper Kuyucu, Ali Kantarlı, Gürkan Uzun ve Mustafa Furuncu bu yörenin insanları Daha temiz, daha yaşanılır bir Datça için buradayız dediler. Gürkan Uzun ” Dedelerimizin söylediği gibi Cennet Deresi, çıkıp gelseler var ya ağlarlar çünkü Cennet Deresi çöp deresi oldu. 1926 doğumlu amcamızı yeni kaybettik bize vasiyeti o Cennet Deresi’ni adam edin oldu. ” dedi.
Dediğim gibi evimizin arka bahçesi, 20 sene önce bu vadide çok yürüdüm, gelecekte turizm açısından önemli bir yer olur diye düşündüğüm vadi. Yerlilerin Cennet Vadisi dediğini ilk kez duydum ama badem ve zeytin bahçeleriyle gerçekten çok güzel bir yerdi, Datça merkezi’ne 1,5 km uzaklıkta. Böyle bir turizm vadisi olacak yeri 2. sanayi bölgesi yapmak kimin fikriydi bilmiyorum ama her geçişimde üzülerek baktığım bir yer. Doğada sıkça geziyoruz öyle inşaat atıkları görüyoruz ki tüylerim ürperiyor, bir kamyon dolusu cam yığını da bunlardan biri. İlginçtir dere kenarlarını, ormanları seçiyorlar, bu Datça için acil bir çözüm isteyen bir konu.
Bu arada bu konunun gündem olması üzerine Datça Belediyesi’nin arkadaşlara gönderdiği bilgilendirme yazıları Facebook’ta paylaşılmış, bunlardan birisini burada paylaşıyorum.