Karşı koya doğru gideceğim ama hiç patika cinsinden bir yol yok , dönüp duruyorum.
Fotoğrafta görülen azgan denen bu dikenler yüzünden maalesef epey gitmişken kıyıya doğru geri döndüm. İnsan boyunda uçları çuvaldız gibi iğnelerle kaplı hiç boşluk vermeyen bir bitki. Ayrıca aralarında yılan falan da olabilir .
Sık sık taş duvarlı teraslarla karşılaştım , bunların çok eski zamanlara gittiğini düşünüyorum.
Burada kıyıya indim ama biraz sonra deniz yolumu kesti, belime kadar denize girmem gerekti, göze alamadım tekrar dağlara vurdum. Buralarda böyle geçit vermeyen yerlere az rastlanır , iki adımlık yeri bir saatte zor geçtim. Güneş bir yandan , susuzluk bir yandan ayakkabılar kötü.,
Denizden gitseydim birazcık ıslanacaktım , şimdi hem ıslandım hem eziyet çektim ama bakmayın böyle yakındığıma yarın bir bakmışsın yine aynı şartlarda bunun gibi bir yere tırmanıvermişim.
Daha sonraki yıllarda bu kayanın yanından birçok kez geçtim, Karia yolu buradan geçiyor.
Bağlarözü’nün doğu tarafından da fotoğrafını çekmiş oldum.
Sahile geldiğimde Kadir Hocam , Koray arkadaş ve kızı Defne Kumsaldaydılar.Anıl hemen arabayla beni arabamın yanına götürdü ve üzerim yaş bir şekilde eve geldim. Aslında ıslanma olayı olmasaydı Knidos’a geçip güneşin batışını görüntüleyecektim. Sağlık olsun , Bayramın ikinci günü benim için böyle geçti. Yeni bilgiler edindim , yeni yerler gördüm, arkadaşlarımı ziyaret etmiş oldum ..Bayramın üçüncü gününü bizleri ziyarete gelen çocuklarımıza, yeğenlerimize ayırdım. Sayfaları hazırlıyorum.