|
Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Başkanlığı Muğla Özel Çevre Müdürlüğünün 2008 yılında " Datça Hurmasının Korunması ve İzlenmesi " ile ilgili hazırlattığı bir proje var. Proje sonunda Atila küçükala, Dr.Uğur Zeydanlı, Dr.C.Can Bilgin'in hazırladığı raporda ülkemize 2005 yılında giren kırmızı palmiye böceğinin Datça hurması ağaçlarına yayılmaması için sitelerin, turuistik tesislerin, belediye ve tarım bakanlığı yetkililerinin ithal palmiye türlerini dikmemeleri veya çok iyi kontrollerden sonra dikmeleri öneriliyor. Gerekli önlemler alınmazsa peyzaj türü bu dikimlerin Datça Hurmasına zarar verebilecekleri belirtiliyor. Civar yerleşim ve tesislerinde Datça hurması ağaçlarının teşvik edilmesi. Datça hurmasının öneminin yöredeki insanlara ve kurumlara anlatıp bu konuda bir bilinç oluşturulmalıdır deniliyor. Küresel ısınmanın etkilerinin izlenmesi de sayılan önlemlerden.
Yolumuz üzerinde rastladığımız bu bitkiye daha önce de bir kaç kez rastladım, yörede Akçakesmik deniliyor ama yenip yenmediğini bilmiyorum. Bu mevsimlerde meyvaları olgunlaşıyor.
Fotoğraflarda da görüldüğü gibi buralarda çok sık bir bitki örtüsü var, bu dik yamaçlar bu sayede heyelandan korunuyor. Son zamanlarda kiralanan yüksek arazilerde yapılan badem dikimleriyle bu toprağı korumak mümkün değil. Doğa bize yol gösteriyor ama insanların hırsı bunu görmelerini engelliyor.
Kayaların arasında bir çiçek bize merhaba diyor.
Hurma vadisinden yukarıya çıktık amacım önümüzdeki tepeyi tırmanıp geriye dönmekti ama aşağıdaki vadide akan suları görünce dereye inmeye karar verdik.
Oldukça karanlık, nemli bir ortam, bu derede Datça Hurması ağaçları yok, dereden daha sular akmaya başlamamış. Burada gördüğüm sakız ağacı, bu ağaç çitlembik ağacı ile karıştırılıyor.
Eksera deresinin genişlediği kısımlar, bu şekilde kıyıya kadar gidiliyor. Derede su falan yok, su gibi gördüğümüz kararmış taşlar.
Çevre çam ağaçları ile kaplı, Datça hurmasından bir iz yok.
Dere tabanındaki bu renk uzaktan bakınca su etkisi veriyor.
Aynı akan bir dere gibi.
Buradan bir tepeyi gözüme kestirip tırmanmaya başladık, oldukça dik bir arazi. Yolumuz üzerinde fazla değişik bitkiye rastlamadım.
Sık bir bitki örtüsünde yürüyoruz, başka çare yok, yürüdüğümüz dağın sağı ve solu derin vadiler. İnilirse saatlerce çıkmak için uğraşırsınız. |
