Zeytincik Gezisi

zeytincik-evleri-46

Çeşmeköy üzerinden Palamutbükü’ne gitmek niyetimiz, yol ayrımında tepedeki değirmenin fotoğrafını çekiyoruz. Çeşmeköy sokaklarında biraz yürüdük.

datça çeşmeköy

Eski yapıların önünde güneşlenenler, bayan yabancı uyruklu, bu insanların arasında mutlu, tebessüm yüzünden eksik olmuyor. Arkadaş önünde oturduğu binayı göstererek ev lazım mı diyor, satamadık gitti derken.

çeşmeköy sokakları

Taş yapılı sokaklar eski dokularını birçok yerde kaybediyor, Datça’da Eski Daça mahallesi gibi olabilecek çok yer var ama ..

kasım ayında palamutbükü

Palamutbükü’nde Limanın arkasındaki Kurma dağından birkaç fotoğraf çektik. Palamutbükü ıssızdı, birkaç yerden başka her yer kapalıydı. Burada oyalanmadan Ovabükü’ne, oradan da Hayıtbükü’ne geçtik.

hayıtbükü'nde kış

Hayıtbükü beni çok şaşırttı, nereden geliyorsa kuvvetli bir rüzgar vardı, soğuktu da, geldiğimiz hiç bir yerde böyle rüzgara rastlamadık. Dutlar yapraklarını dökmüştü, kalan birkaç yaprak ta rüzgarla savuluyordu. Kış geldi diyordu sanki bize bu görüntüler, eve geldiğimizde de hava oldukça soğumuştu, sobaya birkaç tahta atmak gereği duydum. Hayıtbükü’nde fotoğraf çekmeyi severim ama o görüntüler şimdi yoktu, dutlar yapraksız kalınca ortalık boşalmıştı, her yer terkedilmiş gibi ıssızdı.

zeytincik-evleri-52

Dönüşte Karadağ’ın fotoğrafını çekemeden edemedik, güneş öğleden sonra bu dağa düşüyor. Evet bu satırları yazdığımda aralık ayına girmiştik, gündüz güzel bir hava vardı, geceler oldukça soğuk oluyor, ısı birden düşüyor. Güzel havalarda her fırsatı değerlendirip gezmeye, yürümeye çalışacağız, kötü havalarda ısıtıcılarn başında oturacağımız günler geldi.

Datça’da Eski Mengenler

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9

2 yorum

  1. Sevgili Muzaffer Bey,
    İnternette gezinirken, Zeytincik gezisi yazınızla karşılaştım ve ilgiyle okudum. Emeğiniz için teşekkürler. Ancak yazınız içinde sıklıkla; tanımadığınız, neyi neden yaptığını bilmediğiniz bizimle ilgili fikirlerinizi okumaktan da üzüntü duydum. Bu nedenle sizi ve okurlarınızı bilgilendirmek istedim.
    Orman yolundan çektiğiniz ve bizim evin çatısının göründüğü fotoğrafın altına, “evlerini güzel doğanın içine konduruvermişler” yazmışsınız. Hayır, biz bu evi kondurmadık. İmarlı, kapı pencereleri yetkililer tarafından defalarca sayılmış, duvarları defalarca ölçülmüş yasalara uygun bir ev yaptık. Üstelik iki kat olan hakkımızı kullanmadık ve 1,5 kat yaptık. Doğaya uygun olsun diye taş ev yaptık. Mimarı üslubu ve çatı kırımları nedeniyle büyük zannettiğiniz evimiz, 85 m2 taban üzerine oturuyor. Böylece İstanbul’dan bizi görmeye gelen dostlarımızı ve çocuklarımızı da ağırlayabiliyoruz. Fotoğrafta önde görünen ev ise köyümüzden yerli bir ailenin evlenecek iki oğlu için inşa ettirdiği iki katlı bir ev.
    Bahçemizi çevreleyen, çok da yüksek olmayan, içerinin tamamen göründüğü duvarlarımızı da sevmemişsiniz. Adı Zeytin olan çok tatlı bir köpeğimiz var. O duvarlar, tamamen Zeytin’in güvenliğiyle ilgili. Bilmiyorum duydunuz mu? Bir iki ay önce köyümüze dadanan ve kime ait olduğunu bilmediğimiz bir köpek, bizim köyde serbest gezen 5 köpeği gece saatlerinde boğarak öldürdü. Duvar yaptırdığımız için çok sevindik.
    Evimizin önünden geçerken, gördüğünüz üç köpekten Zeytin olan bizim köpeğimiz. Usta ve Badem ise, sahipleri seyahate çıkan dostlarımızın bize ve Zeytin’e emanet ettiği , bizim de sevgiyle baktığımız misafir köpeklerdi. Evet, hayvanları seviyoruz ve onları korumak için gerekli dikkati gösteriyoruz.
    Yazdığınız gibi, güvenlikle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Bildiğiniz gibi bu bölge son derece güvenli bir bölge. Komşularımızla, doğayla, dostlarımızla, köpeğimiz ve iki kedimizle birlikte Zeytincik’te yaşamaktan mutluyuz.
    Bir kahveye bekleriz.
    Selamlar,
    Figen

    1. Bilgilendirdiğiniz için teşekkürler Figen hanım, umarım bir gün kahvenizi içerim, selamlar. Sizi üzdüğümüz için de kusuruma bakmayın diyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir