Hemen Gökyer’in aşağısında güvercin vadisi görülüyor, sağ üstte yörenin yüksek dağlarından Karadağ.
Bir gün sonra Güvercin vadisine Ekrem İpek arkadaşımla tekrar gittim, dünkü sıcağı yedikten sonra ders oldu; biraz geç gittim. Dün eve gidinde durmadan su içtim, o kadar doğa yürüyüşü yaparız böyle bir şey başıma gelmemişti. Ben bunu anlatınca Recep bey burada pek su ihtiyacı duymam ama her gün eve gidince iki tane 1,5 litrelik su içerim dedi. Biz oturururken Recep beyin Mesudiye’de oturan arkadaşları geldi, burada görülen masaya güneş vuruyordu, hep birlikte gölge bir yere aldık. Diyeceğim o, burada bu işleri yalnız sürdürmek çok zor, belki de onun yorgunluğu var. Sağ üstte atlar için yapılan yerlerde şimdi güvercin ve tavuklar var.
Ankaralı ama aslen Adanalı, yörüklerden, doğayla iç içe yaşamak da oradan geliyordur belki. Gözleri Karakulak gözleri gibi, keskin ve etkileyici. Onun öyküsünü yazmak, onu anlatabilmek zor, ben işin kıyısından geçip gidenlerdenim.
Arazisindeki zeytinlerden çıkan yağlarla sabun yapmış, kuruyor. Bir kenarda duran kağnı o ilk hayallerden kalan bir şey sanırım.
Kuşlar burada mutlu, uç diyen yok, git diyen yok, yemlerini yiyip geniş arazide dolaşıyorlar. Arada bir kayıp verselerde, doğayla iç içe olmanın getirdiği doğal bir sonuç.
Suyun kıymetini burada anlıyor insan, su olsa şimdi burası Cennetten bir köşe olurdu. Terkedilip gidilmiş bir kasaba gibi, ama birisi inatçı gitmemiş, burada yaşamaya, yaşatmaya çalışıyor..
Eskiden bu çeşmelerden sular akardı, dağlardan gelen sular vardı göletlerde toplanırdı. Karia yolu üzerinde bir dünya burası, birgün arkadaşlarımla tekrar gelip, akşama kadar burada yardımcı olmak, tek başına çabalayan bu insana bir enerji vermek en büyük arzum, umarım gerçekleştiririm.
nasıl çabuk okudum ne umarak bilmiyorum ama haaaaaaaaaarikasınız tebrikler …….
Muzaffer Bey sağ olun, burayı çok merak ediyor ve görmeyi istiyordum. Sizin resimleriniz ve anlatımınızla insan gezmiş gibi oluyor zaten. Köpekler, tavuklar ve güvercinler hepsi çok güzel. Hoş kareler yakalamışsınız.Hele hele güvercinler, gizemli bakışları ve hoş duruşlarıyla şiirlerimizin güzel imgesi onlar….
“Güvercin bakışlı sessizlik..” A. Tanpınar
“Kebuterlerin neşideleri (güvercinlerin ezgileri)” Cenap Şahabettin
Muzaffer Bey sizi bu güzellikleri anlattığınız için Recep Bey’i de bu doğa sevgisi ve çabaları için kutluyorum. Sağlıcakla kalın…
Bu güzel yorumunuz için çok teşekkürler Hayriye hanım, bir gün isterseniz oraya gideriz.
Muzaffer bey, bu yaziniz Icin cok Tesekkürler. Eski esim Recep Bey’i 1970 lerden beri taniyor, Ben onunla 1981de tanisdim. O zaman Recep Bey’in Datca limaninda bir lokantasi vardi ve bir Kurt köpegi. 1985e kadar her sene tatilimizi onunla Datca‘da gecirdik. 1990larda geldigimizde Lokanta yoktu ve kimse onun nereye gittigini bilmiyordu, bundan 3 sene önce yine Datca‘ya geldim, yine sordum, daglarda bir yerde yalniz yasiyor dediler. Recep Bey’i eger tekrar görürseniz lütfen selamlarimizi söyleyin. Manfred ve Yasemin Dittert. Eger bize tam yerini bildirebilirseniz cok memnun oluruz. Kim bilir belki tekrar Datca‘ya yolumuz düser. Tesekkürler ve saglikla kalin.