Arkadaşımın yüzündeki mutluluğu görebiliyorum, dağların verdiği bir mutluluk ve dağlara tutkun olanları anlamamızı sağlıyor. Sağ tarafta yürüdüğümüz kayalıklar görünüyor.
Datça, beni hep heyacanlandıran topraklar, böyle fotoğraflar çekebilmek, bütün yorgunlukları unutturuyor bir anda. Bu topraklarda daha çok yürüyeceğimiz dağlar, vadiler var.
Aşağıda yükseltiler arasında kalan bir vadi var, dağlardan gelen suların aktığı bir dere görünüyor, yağmurlar eskisi gibi değil, ileride Sındı arazilerinde bir su değirmeni var.
Teraslar şeklinde bir doğa, dere şimdi yol olarak kullanılıyor ama sert yağmurlarda tehlikeli sular akabilir, geçmişte eskilerin söylediğine göre suya kapılanlar olmuş, yörede Ulu dere deniyor.
Sakız türü bitkilerin meyvası var ve yapraklarını dökmüyorlar. Burada son kayaları geçip normal arazilerde yürümeye başladık.