datça yarıkdağ

Yarıkdağ’ın Zirvesinde Bir Gece

yarikdagda-kamp-12

Ekrem arkadaşım çadırımızı kurarken ben de fotoğraflar çektim.

yarikdagda-kamp-13

Çadır için düz bir yer zor da olsa bulduk ama kayalık kısımlar maalesef yine vardı, bütün gece nasıl yatacağımızı bilemedik.

yarikdagda-kamp-14

Gün batarken Karaköy tarafı.

yarikdagda-kamp-15

Çadırımızı kurduktan sonra hava kararmadan akşam yemeğimizi yiyelim dedik. Uçuruma 2-3 m mesafede düz bir kayanın üzerinde meyva ve hafif yiyeceklerden oluşan yemeğimizi yedik. Çokça uçuşan böcek vardı, yerlerde de kuyruklu küçük böcekler, ama sivrisinek yoktu. Hava oldukça güzeldi, zaten bugün buraya gelmemde ava tahmini de etkili oldu, rüzgar yoktu. Bir zaman sonra karşımızdaki Karadağ’ın sırtlarından ay görünmeye başladı, ” ayın ondördü gibi güzel ” derler ya hakikaten çok güzel bir görüntüydü. Yanımda tripod olmasına karşın istediğim fotoğrafları çekemedim.

yarikdagda-kamp-16

Mehtabın dağlardaki hali bir başka oluyor, başka bir gezegene gelmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Ekrem arkadaşımın telefonundan çalan klasik müzik eşliğinde o güzellikleri yudumladık. Aslında doğanın kendi müziği de benim için bir başkadır, onu da bütün gece zevkle dinledim, o müzikle uykuya daldık. Çekirgeler koro halinde ara vermeden kemanlarını çaldı durdu, arada bir onlara baykuşların doğaya vahşi bir hava kazandıran sesleri katılıyordu. Eskiden olsa çakal sesleri de gelirdi, o gece duymadım. Yakınlarda domuzlar yerleri kazıyordu gelen seslere bakılırsa, zirveye geldiğimizde onlara ait çokça iz görmüştük. Ay ışığı gece boyunca zirveyi aydınlattı, bu kez yanımda güneş enerjili lambayı getirmemiştim ama gerek kalmadı, ışık çadırımızın içine kadar gayet iyi aydınlattı.

Bir ara dalmışız, tepemizden gelen seslere uyandık, saat 01.00. Üstümüzden ardı ardına uçaklar geçiyordu, sesleri bu sessiz ortamda bayağı duyuluyordu. Uçakların geçiş yolu üzerindeymişiz anlaşılan, ve tam bu saatlerde trafik artıyor. Deniz tarafından gelen tatlı serin bir esinti çok güzeldi, çadırımızdaki hafif ıslaklıktan çiğ yağdığını anladık ama rahatsız edici değildi.

yarikdagda-kamp-17

Sabah saatimi 05.00 e kurmuştum, bu kez bari gün doğumunu kaçırmayalım diyordum. Geçen defa Emecik Dağı zirvesinde uyuyup kalmıştık, o saatlerde derin bir uyku bastırıyor. Kalktığımızda doğu tarafımızda, Emecik dağı ve ışıl ışıl Datça görünüyordu, ufukta hafif bir kızarıklık vardı.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

3 yorum

  1. * * * * * * * * ne kadar yıldız koysam da gördükleriniz ve yaşadıklarınızın yanında sönük kalır.Gün batımı ve gün doğumu harika.Tebrikler.

  2. Hocam….ne diyebilirim ki.Sizi tebrik etmekten başka..Bizler okurken resimlere bakarken huzur doluyoruz.Kim bilir yaşamak , içinde olmak nasıl muhteşem bir duygudur…..Sevgiyle kalın…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir