Tepelerde bir mola anı, yemek molasına kadar biz genelde uzun süreli mola vermiyoruz, birbirimizi beklerken veya fotoğraf çekerken soluklanmış oluyoruz. Ekrem arkadaşım bahçesinden getirdiği armutlardan bize verdi, değişik bir görüntüleri vardı, Akın ağbinin incelemesinden belli olmuyor mu, çok lezzetlilerdi.
Dağda rastladığım bitkiler çoğunlukla pinar dediğimiz çalılar, yabani zeytin ve sakız ağacı familyasından menengiç türü ağaçlardı. Tepelerde sandal ağaçları fazla yok, gördüğüm sandal ağaçlarının meyvaları daha olgunlaşmamıştı.
Dağın tırmandığımız kısmı çok dik değil, zirveye varmak için bayağı yürüdük. Uzakta kayalar göründüğünde keçi melemesi geldi kulağımıza, bir zaman sonra da bizi izleyen bir baş göründü.
Kayaların tepesinden merakla bize bakıyorlardı, Ekrem arkadaşım fotoğraf çekmek için onlara biraz yanaşmak istedi hemen uzaklaştılar. Dağlara salınmış keçiler, dağ keçisi değil.
Uzaktan karla kaplı gibi görünen tepeler, beyaz çıplak kayalardan dolayı öyle görünüyor. Ekrem arkadaşım Tabletini çıkardı, fotoğraf çekecek, onun sayesinde benim de birçok fotoğrafım oldu.