Yağmur ve Eski Datça

sevo seramik atölyesi

Tek tengin tonlarında bir tablo olmuş.

Sevo Seramikten ayrılıp yan taraftaki Orhan’ın kahvesine girdim, loş ışıkta oturanlar vardı, çoğu Eski Datça’nın yerlisi. Burada Eski Datça’nın asıl halkından birkaç kişiyi her zaman görebilirsiniz, son kalan birkaç kişi, birçoğu Datça merkezinde yaşıyor. Abbas’ın Celal de orada, bir zamanlar bizim evin karşısında oturuyordu, ilk başlarda sadece iki ev vardı. Datça doğasını, özellikle Kargı, Hızırşah arazilerini çok iyi bilir, dağlarda yatıp kalktı. Birlikte dağlarda gezdiğimiz oldu, doğada ondan bir parça oluverir.

eski datça can yücel kahvesi

Karşıda bir masada da oturanlar vardı.

Kahvede otururken yağmur kuvvetli yağıyordu ama kısa sürdü, dışarıya çıktığımızda hafifçe çiseliyordu.

Kısa bir zaman sonra bu sokaklarda gidip gelenler çoğalır.

abbas'ın celal

Abbas’ın Celal, ilginç bir öyküsü var aslında, gazetecilerin, televizyoncuların konuşmak istediği birisi. Geçenlerde Eski Datça’da fotoğrafını çektiğim at onunmuş, ben onu hep at sırtında gördüm. Evi yeni yaparken bir sabah erkenden inşaat alanına gelmiştim, tepelerden kovboy şapkalı bir atlı karşımızdaki eve geldi, ilginç gelmişti tabii. Sonra tanıştık, dağlarda yürüdük, o doğanın içinde mutlu, huzurlu, şimdi işi gereği pek gidemiyor. Gittiğim yerlerden söz ederken gözleri ışıldadı. Özellikle bir mağaraya gitmemi istedi, bu zamanlarda bir bülbül oraya yuva yaparmış, çamurla örerek yuvasını. Onun yuvaya girişini, yavrularını büyütmesini görmen gerekir derken dağların özlemi içindeydi. Dağlar böyle yerlerdir, bir vuruldun mu bırakamadığın, ayrıldığında özlemiminin içini kavurduğu. Orası gerçek evin, yuvandır, binlerce yıldan bu yana yaşadığın, pınarların, çağlayanların aktığı, yaban hayvanlarının usulca yanından geçtiği, ayın, yıldızların bir başka güzel göründüğü dağlar. Ve o doğaya yabancı olanlar, oradan geldiklerini unutanlar asla mutlu olamazlar, sevemezler, ah yazık diyemezler..

Sayfalar: 1 2 3 4 5

6 yorum

  1. Yağmurla yola çıktık.İçimizi bir ferahlık kapladı yazınızla.Fotoğraflar ve yazı şiir gibi..Elleriniz dert görmesin.

  2. Yaklaşık 1 yıldır sitenizi hayranlıkla takip etmekteyim. Yazılarınızı okurken kendimi Datça’da gibi hissediyorum. Başarılı çalışmalarınızdan dolayı sizi kutlarım.

  3. Sayın Hocam,
    Siz şapka aramayın. Ben bugün; İstanbul’dan Mng kargo ile ( 04.03.2014 ) size ve Datça Medikalden Ahmet beye şapkalı şemsiyenizi lütfen kabul buyurursanız gönderdim.
    Yağmurda ıslanmamanız için, bizlere daha güzel fotoğrafları çekerken, diğer taraftan da şemsiye ile uğraşmamanız için, bu kadar çaba ve emeğe karşılık hiç olmazsa saygıdeğer hocam için ve sitenin hazırlanmasında emeği olan Ahmet bey için ne söylesem, ne yapsam az. Datça ya olan özlemimi sizin çektiğiniz fotoğraflar, yorumlar ve müptelası olduğum Datça Detay sitesi sayesinde gideriyorum. Güle güle kullanın. Eylülde görüşmek üzere. Selamlar, Saygılar.
    Ahmet Akçay

  4. sayın hocam çektiğiniz fotoğraflarla datca özlemimizi gideriyorsunuz. cok teşekkür ederiz .ellinize sağlık

  5. Sizin yazılarınızı okumak beni çok mutlu ediyor emeğinize sağlık teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir