Kumyer’de Ören Köy Ürünleri’nin önünde kısa bir mola verdik, yöreyi ve bitkileri iyi tanıyan Şener Ören’le bir gün yürümek istiyorum ama fırsat olmuyor. Şener bey bahçesindeki çiçekleri gösterirken, ismini söyledi ama aklımda kalmadı, Sümbül olabilir, çok güzel bir kokusu vardı.
Şener beyin dükkanının biraz ilerisinde yol kenarındaki anemonların fotoğrafını çekerken Şener bey bunları dışarıdan getirdiğini, bu bölgede olmadığı söyleyince bunlardan ben çok gördüm diye takıldım, gövde farklıymış.
Yağmur bazen duruyor bazen yağıyordu, buradan sonra hava birden değişti, rüzgarla gelen soğuk bir hava oldu.
Palamutbükü, denizden soğuk bir rüzgar esiyor, bademler tüm ovada çiçeklendi, erkenci bademler çağlalarını vermeye başladılar.
Geçmiş yılarda buralarda sadece beyaz çiçekleriyle badem ağaçları vardı. Çeşmeköy yoluna sapan yola girdik, daracık, toprak yollar çamur içinde, çukurlarla kaplıydı.
Çeşmeköy yolu buralarda hava daha ılık oluyor, birden güneş çıktı, Çeşmeköy’e yaklaşırken Knidos tarafları iyice açıktı ama hava her an değişebiliyor, bu zamanlar böyle oluyor.
Ellerinize,yüreğinize sağlık.Görsel,duygusal tüm anlatılarınız için çok teşekkür ediyorum…Sizleri tanıma onuruna erişen bir doğa tutkunuyum.Bu aylarda Datça‘yı görmemiz gerektiğini söylemiştiniz.Olamadı…Sayfanızdaki harika paylaşımlarınızla bu güzelliği yaşayabiliyorum…Geçen hafta,sözünü ettiğiniz Sakura şenliğinin JİKAD tarafından düzenlenen müzik dinletisi,seminer,film gösterimi vb. etkinliklerine katıldım.Japon kültüründen etkilenmemek olanaksız…Doğayı seven,koruyan,kendini sürekli geliştiren barışçı insanların çoğalmasını umarak,siz iki güzel dostun her zaman sağlıkla ,bu güzel paylaşımlarınızı sürdürmenizi diliyorum.Saygı ve sevgilerimle…