Soğuksu Balıkaşıran Yürüyüşü

Yürüyüşçülerin bu doğayı gözleri gibi koruması lazım, yürüyüş boyunca hepimiz doğaya en küçük bir çöp bırakmadık. Koylarda çalıların arasında çokça çöp vardı, poşetler içinde naylon şişeler ve atıklar. Bu koylara gelip bu çöpler bırakılmış, çoğunun deniz yoluyla bırakıldığını düşünüyorum.

Bir koydan diğerine geçerken düzlüklerde buradaki gibi makilerin ve sarmaşıkların arasından geçtik.

Boynuzcuk denen koyda bir saatlik yemek molası verildi. Koya geldiğimizde ileride bir balıkçı teknesi vardı ben onlara doğru yürüdüm, denize açılacak gibiydiler, koyun adını öğrenmek istemiştim. Tam onlara yaklaşmışken Sahil Güvenlik botu koya yaklaştı ve megafonla bizimle irtibat kurdular. Balıkçı teknesini yanlarına çağırdılar.

Bottan iki görevli balıkçı teknesiyle karaya çıktılar ve yürüyüşün sorumlu kişisini sordular. Gökhan Özkan kimlik bilgilerini vererek yürümek için burada olduğumuzu söyledi. Görevli arkadaşlar kibar davrandı, balıkçılar sahilde bir grup gördük diye haber vermiş, insan kaçakçılığı ara vermeden devam ediyor bu kıyılarda, hemen hemen her hafta böyle bir haber duyuyoruz. Bu durum güvenlik güçlerinin her an tetikte olmasını gerektiriyor, bundan sonra doğa yürüyüşlerinde gerekli yerlere bilgi vermek zorunlu gibi. Bu satırları yazdığım şu anlarda  Bodrum tarafında fırtına nedeniyle batan bir tekne haberini basından okudum.

Bizim öğlen yemeğimiz aynı, birkaç meyva, yol boyunca rahat bir yürüyüş yapmamızı sağladı.

Çatı koyuna yaklaşırken Günlük ağaçlarının altından geçtik, sarı, turumcu yaprakların arasından sızan güneş ışığı hoş bir manzara oluşturuyordu. Daha önceki gelişlerimde Çatı koyunda koya akan bir dere vardı, günlük ağaçları da sular altında oluyordu. Onların suya vuran yansımaları hayranlık uyandıran bir tablo gibiydi. Bu gelişimde her taraf kuruydu, dere falan da yoktu.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8