Kilise yapısı uzaktan göründü, buralara çayır deniyormuş. Kilise biraz değişik geldi gözüme. Her taraf papatyalarla kaplı, bahar bütün güzelliğiyle Datça’yı etkisi altına almış vaziyette.
Halı gibi papatyaların arasından yürüyoruz, her zaman söylerim Datça’da bahar hiç bitmez bu papatya baharı.
Mehmet Kaymak arkadaş bu vadide yaşadıklarında bu kiliseyi depo olarak kullanırlarmış, bir kaç sene öncesine kadar üstündeki çatı örtüsü varmış. Sedat arkadaşım da yağmurlu havada buraya sığınırdık diyor.
Bu kilise ( şapel ) daha önce gördüklerimden farklı gibi, batı tarafında üstü tonoz şeklinde örtülü bir bölüm var. Bu yapının da çatısının ortası çökmüş, ilginç dar bir kısım aslında.
Çatı ortaya düşmüş, düz görünüyor, taşlar harçla örülerek yapılan bu çatıların bazısı hala sağlam duruyor.
Duvarlar da her an yıkılabilir, zamanında gelmişim, arşivimde bulunsun.