Toprak damlı yapılar.
İleride koydaki yapılar görünüyor, doğru dürüst yolu olmayan ıssız bir koyda bir çok yapı.
Gözlerden uzakta son yıllarda yürüyüşçüler vasıtasıyla dikkatleri çeken bir koy.
Koya bakan bir tepe ve üzerinde düzgünce yerleştirilmiş temel taşları. Araştıran, yazan olmayınca burada neler olduğunu bilemiyoruz.
Bu yıl içinde çokça konuşulan Karia Yolu üzerinde yürüyen bir çok arkadaş var, bu yolların çok büyük bir kısmı bizim yıllardan beri yürüdüğümüz parkurlar. Yürüyemediğimiz birkaç tanesinde rahat yürüme imkanı sağlanmış. Karaköy mersincik arasındaki yolu geçen yıl yürümüştük, o yolu bu projeyi yapan arkadaşlar açmıştı, bu yol bir yerden sonra geçit vermediği için yürünemiyordu. Mersincik’ten Murdala’ya da dağlardan patika yolu ile gitmiştik, burayı da bu arkadaşlar köylülerle açmışlar diye duymuştuk. Bu yollar çok eskilerden kullanılan yollardı, son yıllarda kullanılmayınca sık bitki örtüsü yolları kapatmıştı.
Bugün Murdala – Knidos yolunu yürüyerek bu parkurda bizden sonra yürüyecek arkadaşlara da rehberlik etmiş olacağız. Daha önce buraya geldiğimizde sahilden toprak bir yola geçmiştik, bu yola çıkabilmek için kısa bir mesafe badem tarlalarının içinden yürüdük.
Her taraf yeşil, yeşillerin arasında beyazlar, kar yağmış gibi.
Bu toprak yoldan biraz daha gittikten sonra sol taraftaki patika yola sapılıyor, yolu devam ederseniz sahile doğru gidiyor. Patika yola sapılacak yerde bir taş üzerine kırmızı beyaz renkteki Karia yolu işareti bırakılmış ama görünmüyordu, arkadaşlar görünecek şekile getirdiler. Burada patika yol diye başka yere saparsanız eziyetli olur ve gidemezsiniz, bu gibi yerlerde bu işaretlerin tabela ile belirtilmesi lazım diye düşünüyorum.
Harika çekimleriniz ve yaptığınız etkinliklerden dolayı sizi bir kez daha kutluyorum Muzaffer Bey.Murdalanın benim için özel bir yeri var.Benim çocukluğum orada geçti babam çobandı yörük Ali.1968 _1975 yılları arasında murdalada keçi güttük . fotoğraftaki evde bizim evimizdi .76 dan beri murdalayı görmemiştim sayenizde çocukluğuma geri döndüm o güzellikleri tekrar yaşadım. Allah sizden razı olsun…
Bu güzel gezilere ben de katılmak isterdim Muzaffer bey – lâkin sol dizimdeki minisküs yırtığı ve kıkırdak ödemi nedeniyle tedavideyim maalesef. Belki eşim katılabilir. Bağlarözü’nün gerisindeki tepelerde Saranda Kalesi diye bir kalenin (Kırklar kalesi) kalıntısı var. Daha aşağıdaki yüksek terasta (Knidos yolunun hemen altında ) yerel halkın Kara Kuleler dediği bir çifte tahkimat vardır. Herhalde Knidos yolunu gözetiyorlardı bu savunma sistemi ile…Bir de Yazıköy çıkışında Belen sapağında yolun altındaki antik “culvert” de ilginçtir. Bunları vaktiyle dialamıştık. Ayrıca Yazıköy çıkışından az sonra hafifçe yükselen dönemeç aşılınca soldaki zeytinliğin içinde takriben 30 m. çapında yuvarlak (tolos) biçimli bir mezar anıtı vardır. Ertekin Hocamız 2012’de burayı kazmıştı. Tam ortadaki kör girişli dromos taklidi kapı enteresandır. Roma devrinde soyulduğu M.S.1. veya 2. yy. kandillerinden anlaşılıyor. Tabii bütün bunları yazmakla malumatfüruş görünmek istemiyorum. Eminim siz de bunları görmüşsünüzdür. Ben sadece sitenize bir kadın sesi eklemek istedim.Başarı dileklerimiz ve sevgilerimizle… Esin Turnalı.