Karaman ailesi, Sebahattin , Ömer, Özgür, Esra, Gülfer Karaman topladıkları zeytinlerin arasındaki dal ve yaprakları ayıklarken görülüyor.
Aileyle kısa bir sohbetten sonra Karaköy’e doğru yola çıktım, Karaköy’de Mor Pedallar balıkçı barınağı yanındaki kafede oturmuş dinleniyorlardı. Burada grubun kurucusu Yasemin Duygulu’dan gruplarıyla ilgili bilgi aldım; ” Morpedal 48 bir yıl önce benim girişimimle kuruldu. Muğla’da bisiklet süren kadınları kadın dayanışması adına bir araya getiren, iyi bisiklet süren kadınların sürmeyi bilmeyenlere öğrettiği, bir grup. Türkiye’de ilk kadın bisiklet festivalini yaptık. Dernek değiliz bir topluluğuz, çocukluğunda bisiklet sürmüş 25 yıldır sürememiş kadınlar var. Baba, ağbi etkisiyle kızlar bisiklet sürmez baskısıyla bisiklet sürememiş ama yıllarca bu içinde ukde kalmış kadınlar var. Şimdi 102 kişiye ulaştık, diğer şehirlerde de örgütleniyoruz, birçok ilden davet var oralara da gideceğiz. Bizim önceliğimiz Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Muğla’nın 13 ilçesini gezerek kadın ve bisikleti tanıtmak, bununla ilgili sunum yapmak. İlçelerde de bu dayanışmayı geliştirmek adına Datça’dan başladık. Ümit Kırcalı arkadaşımızın katkılarıyla iki gündür buradayız, bir farkındalık yarattığımızı gördük. Morpedal 48 Datça’da ve diğer ilçelerde de yavaş yavaş kurulacak. Dernek çalışmamız yok, ortak payda etrafında bir araya gelmiş kadınlarız. Amaç ulaşımda bisikleti yaygınlaştırmak, kadın sağlığı açısından spor amaçlı kullanmak. Hava kirliliğine karşı da bisiklet kullanmayı yaygınlaştırmalıyız ” dedi.
” Morpedal 48 ” Muğla’da bir araya gelmiş, kadınlardan oluşan bir bisiklet grubu, zaman zaman Muğla çevresindeki ilçelere gidip hem geziyor hem de bisiklet konusunda bir farkındalık yaratıyorlar. Bisiklet özgürlüktür dendiğini duymuştum, bugün bunu yaşayarak gördüm. Doğanın kokularını içime çekerek, rüzgarla birlikte yol almak çok zevkliydi. İstediğim an durup insanlarla sohbet etmek, fotoğraflar çekmek te işin ayrı bir güzel yanı.
Kadir Solmazlar biskletlileri güvenlik ve destek açısından arabasıyla takip etti, Karaköy’e doğru yol aldılar. Ben onlar gittikten sonra Çatak diye bilinen bu yerde zeytin toplayan bir aileyi ziyaret edip fotoğraflar çektim. Bu etkinlikler aileler için bir araya geldikleri, doğada hoş bir zaman geçirdikleri zamanlar oluyor. Yavaş yavaş tarımdan, doğadan kopan bir toplum var, eski günlerin hatırlanması açısından da bu anlar önemli. Hava sağlıklı Datça havası dediğim türden, kuzeyden esen tatlı serin bir rüzgar vardı.
Grup Karaköy Limanından sonra Karaköy’ün eski yerleşimine doğru yola çıktı, oldukça rampa bir yol . Yine önden gidip onları beklerken bir evin önünde yol kenarına konmuş bir banka oturdum, evden de güzel bir müzik yayılıyordu, hoş anlardı.