tekne turu

Bir Denizden Diğer Denize, Akdeniz’den Ege’ye…

arşipel denizi

İlginç kayalık yerler, birçok batığın olduğu sular, bildiğim kadarıyla Bodrum Sualtı müzesinde bu denizlerden çıkarılıp sergilenen buluntular var. Hava o kadar berraktı ki Kos adasındaki yerleşimler, yapılar çok net görülebiliniyordu. İskandil Burnu geçilirken Bodrum tarafı da çok netti, yerleşimler görülüyordu.

deveboynu feneri

Deveboynu ( Knidos ) feneri uzaya fırlatılmaya hazır bir roket gibi görünüyor. Deveboynu  Burnundaki tepede Knidos’un simgelerinden. Yapılar yerinde yapılırsa doğaya nasıl bir güzellik, canlılık  katarlar bu gibi örneklerde görebiliyoruz.

knidos feneri

Deveboynu Burnu geçiliyor, fenerin değişik açılardan fotoğraflarını çekiyorum.

deveboynu burnu

Selo 1 hedefine doğru aynı hızda yol alıyor,  Tekir burnu geçiliyor.

mavilerin-icinde-24

İskandil Burnu’ndan geçerken biraz ilerimizde yol alan bir yelkenli var. Görüş mesafesi çok iyi, Kos adası çok net bir şekilde görülüyor. Zaman kısa dolayısıyla derinlerden düz bir rotada gidiyoruz. Böyle olunca fotoğrafını çekeceğim pek bir manzara olmuyor. Ön güvertede  temiz havayı içime çekerek kıyıları seyrediyorum, bu deniz yolculuklarında yeni yürüyüş rotalarımı da belirlemiş oluyorum.Dağlarda turuncu ve kahverengi renkler geçmiş yıllara göre fazla, kurak bir mevsim yaşanıyor

mavilerin-icinde-25

Değirmenbükü hizasındayız, Knidos’a giden Karia yolu kıyıyı takip ediyor.

mavilerin-icinde-26

Kızılağaç adası geçiliyor, arka tarafında korunaklı küçük bir koy var, adını Selahattin kaptan da bilmiyordu, bu yüzden yazamadım.

Sayfalar: 1 2 3 4 5

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir