Kap Kirio’nun bu kısmı oldukça sarp kayalıklarla kaplı, denize dimdik uzanan kayalar.
Sabah hava kapalıydı, ilk fotoğraflarda bu kendini belli etmişti biz bu kayalıklarda yürürken hava açtı, manzara fotoğraflarında güneşli hava iyi oluyor.
Kayalıkların bu kısmında aşağıya inmemiz gerekti, yamaçlardan yolumuza devam edeceğiz.
Kap Krio yürüyüşümüzde sık bir bitki örtüsü ile karşılaştık ama yürümek için patikalar hep vardı, yollarda keçi ve koyun gübresine rastlıyoruz. Ada’da Flora olarak, Frigana denilen bodur çalımsı bitkiler ve Garig denilen boyları bir metreye kadar ulaşabilen bitkiler çokçaydı. Ada demişken Kap Krio’dan yöredeki insanlar Ada diye söz ediyorlar.
Buruna doğru yaklaşırken taş duvarlar göründü.
Biraz sonra da bir araba geçecek genişlikte surların üzerinden yürümeye başladık, burada böyle surlar olduğunu bilmiyordum. Surların arasında kuleler varmış, bazılarının temelleri duruyordu.