Knidos ve Kum Zambakları

knidos-zambaklar-17

Lacivert denizde kıyıya çarpan dalgalar beyaz damlacıkları bize kadar ulaştırıyordu,  kısımlarda şehir surları var.

knidos-zambaklar-18

Tuzlu sudan etkilenmeyen, susuz topraklarda çıkan mucize bir bitki, bu yarımadaya çok yakışıyorlar.

knidos-zambaklar-19

Kilise kalıntıları, Knidos’ta kiliseler çoğu zaman tapınakların yerlerinde yapılmış, malzemeler de oradan.

knidos-zambaklar-20

Antik taşların arasına dağılmış kum zambakları görülüyor, bugün aynı zamanda yarımadanın kuzeye bakan tarafında zambakları ilk görüntülemem.

knidos-zambaklar-21

Diğer yerlerde de kum zambaklarını arıyoruz ama sadece bir yerdeler, buradan sonra bitiyor, Apollon tapınağına doğru gidiyoruz.

knidos-zambaklar-22

Küçük kiman veya diğer adıyla Askeri liman ( antik çağda buraya savaş gemileri demirlermiş), şimdi ancak küçük boyutta balıkçı tekneleri girebiliyor, sığ. Buranın dolmasında İris Love zamanında yapılan kazıların rolü varmış, söylenenlere göre kazılan yerlerdeki toprakları buraya boşaltmışlar.

knidos-zambaklar-23

Apollon kutsal alanına giriş kapısı Propylon’da fotoğraf çekenler vardı, ben de çekmek için izin istedim, önce bayan arkadaş biraz isteksiz davrandı, yabancılar fotoğraf konusunda bizlere göre biraz daha değişik davranıyorlar ama genelde fotoğrafını çektiğim herkesin iznini almışımdır. Kendisi Avustralya’dan, fotoğrafı çeken arkadaş İrlandalı. Sonra ben yarım yamalak İngilizceyle,  Knidos fenerinin önünde fotoğrafınızı çekeyim dedim

knidos-zambaklar-24

Ve bu pozu verdiler. Bayan arkadaş gazetede yazar, erkek arkadaş anladığım kadarıyla tarihle ilgili, tam anlayamadım. yabancı dilin önemi böyle zamanlarda ortaya çıkıyor, konuşmaya konuşmaya bildiğim kelimeleri de unutup gittim.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir