Can Yücel evini biraz geçtikten sonra Eski Datça Pansiyon -Cafe’nin önündeyim, güzel, hoş bir yer.
Geçerken İknur hanımla selamlaşıyoruz, Eski Datça pansiyona da birkaç kez girip fotoğraf çektim, fantastik bir bahçesi var, şimdiye dek oturup birşeyler içmek nasip olmadı, ilk fırsatta ziyaret edeceğim.
Neşe Karaoğlan’ın muhtarlık bürosundan gitarın o güzel nağmeleri duyuluyordu. İçeriye girip oturdum, Neşe birkaç tane romantik parça çalınca çok hoş oldu. O anda müzik sesine pencereye gelen arkadaşlar oldu. Neşeyi dinlerken heyacanlandım, neden derseniz onun gitar çalıp, şarkı söylerken yüzündeki mutluluk, coşku, her zaman görülecek türden bir şey değil. Bir çoğumuz resim yaparız, şarkı söyleriz, sanatsal bir şeyle uğraşırız, fırçayı vurduğunuzda, tellere dokunduğunuzda, bir heyacan duyabiliyorsanız, doğru yoldasınız demektir.
Eski Datça’ya yeni arkadaşlar gelmiş, bunlardan birisi Mavi Baykuş’u işleten Didem Hedbe.
Kumaşların, tişörtlerin, yazmaların üzerindeki desenler Didem arkadaşa ait, Ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun oğlu Mehmet Eyüboğlu’nun atölyesinde çalışmış.
Takı çalışmaları da Didem hanımın annesine ait.
sevgili muzaffer hocam
Sitemimiz sizlerle tanışamamızdandır. yoksa bir art niyetimiz yoktur
her zamanki gibi deklanşörünüze sağılık görüşmek üzere.
Merhabalar Turgay bey, bunu yazmamdaki sebep size hak verdiğim içindi, 4 yıl gelip geçtim, yanlış anlama olmadı. Teşekkürler..