Eylül Duygular Savrulurken

Yazın oldukça kalabalık olan Akçabük’te fazla kimse yoktu, artık buralardaki turizm sezonu okulların da açılmasıyla sona doğru yaklaşıyor.

Palamutbükü’nde yemek molası verdikten sonra Çeşmeköy’den Yazıköy’e çıktık, Yazıköy’ü biraz geçtikten sonra Belenköy’e sapan yola girdik. Bu yol Datça tarafından gelişte Knidos’a gidiş yolu aynı zamanda, Yazıköy’e varmadan tabela ile bu yola yönlendiriliyorsunuz, 200 m sonra Yazıköy’e girecekken 2-3 km lik bu yolu geçip Knidos yoluna çıkıyorsunuz. Tabii bilenler bu tabelayı umursamadan direk geçerler, Yazıköy’ün yolu dar diye böyle bir uygulama olduğunu söylediler, ben bu tabelayı gördükçe  birisi tabelanın yönünü çevirmiş diye düşünüyordum. Belen mezarlığının yanından Palamutbükü’ne giden toprak yola girdik, bu yoldan birkaç sene önce yürümüştük. Bağlarözü’nden Palamutbükü’ne giden Karia yolu üzerindeyiz. Yola arabayla ilk girişim, ilk başlarda oldukça iyiydi. Biraz gidince bozuk kısımlar başladı, tehlikeli birkaç yerden geçtik,  beğenmediğim o Değirmenbükü yolunu aradım. Bütün gökyüzü kara bulutlarla kaplıydı, yol kenarlarında sararmış otlar, ahlat ağaçları, dağlar, vadiler, bazen durarak fotoğraflar çektik.

Artık bir kez girmiştik  bu bozuk yola, tadını çıkarmaya bakalım dedim, yürümek için çok güzel bir parkur, özellikle bademler çiçeklendiğinde burada yürümek lazım, bu yıl sağlık olursa denerim. Aşağıda Palamutbükü ovası boylu boyunca uzanıyor. Bu arada dağların arkasından küme küme beyaz bulutlar yükselmeye devam ediyordu.

Ve nihayetinde o bozuk yolu geçip Mağrin’e sapan yola girdik, antik çeşmenin başına geldiğimizde gördüklerimiz hoş şeyler değildi, ceviz ağacının altında eski bir masa, üstü yiyecek artıklarıyla kaplı, kırık plastik sandalyeler ve bir yığın içki şişesi. Bu güzelim tarihi çeşmenin biraz ilerisinde böyle bir görüntü varken çevremizde yeşil bir doğa. İleriden inşaat sesleri geliyor, buralar da hızla değişiyor. 3-4 yıl önce geldiğim mağrin değil. Arazilerin çoğu satılmış onlar da ilk fırsatta buraya birşeyler yapmak isteyeceklerdir.

Kaynak suyu yüzlerce senedir buradan akmaya devam ediyor. Mağrin kelimesini sayfalarımda birkaç kez açıklamıştım, bilmeyenler için bir daha yazayım. Muhar su kaynağı anlamında, antik çeşmede  taşlarla örülmüş dehlizler var. Sonuçta buraya Muhar in demişler, söylene söylene kısalarak mağrin olmuş, a harfini biraz uzatarak söylemek gerekiyor.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir