Doğanın Şarkısı

Doğu tarafından akıp Kocadere’ye karışan ikinci derenin başında yüksekten akan bir şelale karşımıza çıktı, bu şelalenin fotoğrafını geçmiş yıllarda da istediğim gibi bir türlü çekemedim, su toplu bir biçimde ve süratli akıyor. Buraya geldiğimiz anda güneş ışıkları da suya vurmuş oluyor.

Şelalenin yanındaki kayalıktan çıkınca su değirmenine giden su yolunun duvarları ile karşılaşıyorsunuz. En güzel şelallerden biri buradan biraz içeriye girince karşınıza çıkıyor, daha önce birçok kez fotoğrafını çektim. Bir seramik ustası tarafından yapılmış gibi, bu kez sular çoktu, ayakkabımı çıkarıp suya girmeyi göze alamadım, değirmene doğru su yolunu takip ederek yürüdük.

Derenin suyu bu su yolundan değirmene doğru gidiyordu. Biraz sonra eski değirmen binasına ve dikey oluğunun yanından geçtik.

Dereyi takip ederek yürüyoruz, bazı kısımlarda dere yavaşlıyor, düz bir yüzeyden akıyor.

Ve arkasından deredeki en görkemli şelalelerden birine geliyoryz, dar bir kaya oluğundan hızla geçen sular aşağıdaki gölete dökülüyor. Bir sayfamda bu şelaleye yörede Ergen şelalesi deniyor diye yazmışım. Yüksekten akan sular kayayı oyarak kazan şeklini veriyor, bu gibi yerlere kara kazan deniyor. Geçen yıl ilk kez şelalenin göletinin olduğu yere Ekrem arkadaşımla inmiştik, 20 m kadar yükseklikten. Buraya malzemesiz  inen çok kimse de yoktur sanırım, bu kez inmeye niyetim yoktu çünkü kayalar kaygandı.

Ama bir ara bir baktım Ekrem arkadaşım aşağıya inivermiş, ben de dururmuyum biraz heyacan duyarak ta olsa aşağıya inip o muhteşem görüntüyü seyrederek şelalenin şarkısını dinledim.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7