Burada görev dağılımı yapılırken, Esra Kürüz Levent Arslan’ın Türkçe söylediklerini ingilizceye çevirdi.
Film Projesi olanlar projelerini görevli arkadaşa yazdıracaklar. Ve bu arkadaşlar projelerini diğer arkadaşlarına anlatıp destek arayacaklar. Efekt, müzik, photoshop, senaryo gibi bazı dalların sorumluları tesbit edildi, bu konularda onlara başvurulacak. Etkinliğe katılanlar becerileri, imkanları ölçüsünde film çalışmalarına katkıda bulunacak, oyuncular, makyaj, kostüm, kameralar gibi. Kısa Film Festivali kapsamında 13 gün boyunca Datça Yarımadasında kapalı, açık alanlarda, evlerde, sokaklarda, kahvelerde çalışmalar sürecek. Bu proje ile festivale katılanlar ve Datçalılar birlikte bir çalışmanın içinde olacaklar. Zaman zaman onları takip etmeye çalışarak ilginç ve heyacanlı olacağını düşündüğüm bu anları görüntülemek istiyorum. Levent arslan katılımcılardan İnsanlarla pedagojik bir ilişki kurmalarını önerdi. ” Ne yapmak istiyorsanız yapın, o doğrudur, o güzeldir. Datça çok sakin bir yer, insanlar misafirperverdir, sizlere her konuda yardımcı olmak isteyeceklerdir ” diyerek bilgi verdi.
13 gün boyunca yaşadığınız hikayeyi siz oluşturuyorsunuz maddi, manevi katkınız gerekiyor diyen Proje sorumlusu Levent arslan Bu projenin başka bir projeyle ilişkisi olmadığını söyledi.. Bunun için ” Get your own picture” yazan tişörtler bir ücret karşılığı isteyenlere verildi. Bugün kısa bir şehir turunun ardından Güvercin Çiftliğine gidilecek. Bunun için vasıta olarak Kızlan Köyü dolmuş traktörünü temin ettiler. Başka bir araç için imkanları olmadığından herkes bu vasıtaya sığacaktı, ilginç görüntüler ortaya çıktı. Benim arabama da üç arkadaş geldi.
Gençler böyle, hiçbir şeyden şikayet etmiyorlar, büyük kentlerden gelip böyle ilginç bir yolculuk yapmak birçoğunun unutamayacağı bir hatıra olacaktır sanırım, yüzlerindeki ifade bunu gösteriyordu.
Traktörle şehir içinden geçilip, Ilıca Gölete doğru gidilirken, traktörden bağrışmalar, Datçalılara selam göndermeler, onların da bu sevgi gösterisine karşılık vermeleri çok hoştu. Tabii traktörün üstündeki bu çılgın gençler de nereden çıkmıştı, birçok kişinin şaşkınlıkla izlediğini gördüm.
Datça limanının göründüğü düzlükte manzara seyredildi, konuklar bu güzelliğe bakıp heyacanlanmıştı. Tabii marina tarafının eski halini bilseler herhalde şaşırırlardı.
Burada hatıra fotoğrafları çektirdiler.