Muzaffer Özgen-Datça

ressam48@gmail.com

Dikdörtgen yaşama alanının batı kısmının içeriden görünüşü. Ortada ocak , yanlarında pencereler , yan taraflarda birer pencere, o zamanki evlerin planı genellikle bu şekilde.

Taşların tutturulması çamur harcı ile yapılmış , eski yapıların büyük bir çoğunluğunda olduğu gibi. Duvarlar içeriden ve dışarıdan kireç harcı ile sıvanarak hem doğal etkilerden korunmuş oluyor, hem de düzgün bir yüzey elde ediliyor.Bu kireç harcında gördüğüm kadar çimento özelliği yok , elinizle elleyince ufalanıyor.Oysa antik dönemde kireç kullanarak yapılan horasan harçları zamanla sertleşen , çimentonun ilk şekli olan harçlar.

Çatıda kirişlerin üzerinde tahtalar kullanılmış.

Şöyle bakınca at nalı gibi duruyor , çekimden sanırım

Güneybatı dan görünüş.

Tepeden bakınca ilk yapılan yapı ve sonradan yapıldığını sandığım kısım daha iyi görülüyor. Tahta kaplı kısmın üzerinde toprak çatıdan kalanlar.Ekleme kısımdaki baca da farklı.

Sındı köyünde kahveye uğruyoruz , buraya her gelişimde burada biraz otururum. Sındı köyü genellikle rüzgarlı , serin oluyor . Ogün de biraz rüzgar vardı ,rüzgar almayan köylüler duvar dibine oturmuşlardı .

Çevre dümdüz , otların arasında bir çok tavuk vardı

SAYFANIN DEVAMI