keman sanatçısı zeynep demirkan

Datça’da Bir Keman Sanatçısı, Zeynep Demirkan

zeynep demirkan ile röportaj

Beni sanatçıların seçmiş oldukları sanat dalına nasıl merak duydukları hep ilgilendirmiştir, çoğu kez ilginç bir öyküleri vardır. Zeynep arkadaşa bunu da sordum. – ” Küçükken ablamla org dersi alıyorduk ama herşey 14 yaşındayken başladı,  ailede müziğe karşı bir yönlendirme yokken ergenlik dönemimde özentiyle anne ben keman çalacağı dedim, para biriktirip kemanımı aldırdım. Sonrası bir kursa başladım, kursta bu kadar hevesli olup çalışıp, hızla sivrilince beni güzel sanatlar lisesine yönlendirdiler, o zaman Anadolu lisesinde okuyordum, böyle bir okulu bırakıp güzel sanatlar lisesine gitmem ailede bir üzüntü kaynağı oldu, başarılı olamazsan ortada kalırsın gibi. Ülkemizde sanatın durumu ortada, olacak mı olmayacak mı, bir meslek edinebilecek mi. Riskli bir şekilde okul değiştirdim ve fırtınalı bir lise ve üniversiteye giriş dönemim oldu. Akademik bir kariyer için 14 yaşı oldukça geç bir yaş ama zor olsa da isteyince, çalışınca oluyor  ”

” Kemana küçük yaşta başlamak çok büyük avantaj, küçük yaşta başlamayınca da olmaz  değil. Biraz alt yapısı eksik olur ama üstüne çok çalışarak yapabilirsiniz. 5 yaşında başlamış bir kişiye göre teknik olarak eksiklikler olabiliyor, bunun bilincinde olup buna göre çalıştığın sürece aynı işi yapabilir hale geliyor insan. Çok erken başlamadın deyip kestirip atmak sağlıklı bir şey değil.”

zeynep demirkan iskele sanatta

Müzik öğretmenlerinin bir katkısı oldu mu diye bir sorum oldu bu arada – ” Ortaokulda olmadı hatta bana yapamazsın dediler,  o okula gitmem istenmedi. Onu da anlamaya çalışıyorum, çünkü o yaştan sonra kemana başlayıp bir şey olmak imkansız onların gözünde. Ama yaptığın zaman oluyor, somut kanıtıyım bunun. Bu yüzden kurs verirken kemana başladığım  yaşlardaki çocukları her zaman profesyonel olma imkanı varmış gibi  eğitmeye çalışıyorum. Çünkü bir gün karşıma böyle bir meslek sahibi olarak çıkabilirler, o zaman onların yüzüne bakabileyim. Bu gibi durumlarda orkestrada mı çalacak  ne olacak, sonuçta bir müzik öğretmeni olur diye bakıyorlar.”

Müzikte bir kişiye sanatçı diyebilmemiz için neler gerekir dedim.  ” Sanatçı olmanın bir kariyeri yok bence. 20 sene çalışıyor olmakla, kaç kişiye hitap ettiğinle değil, bence insanlara ne fikir verdiğin, ne hissettirdiğin önemli. Sahneye çıktığın zaman  çaldığın enstrümanla veya söylediğin şarkıyla izleyenin zihninde ve ruhunda bir etki bırakabiliyormusun, insanı alıp bir yerden bir yere götürebiliyor musun, onun hayatına bir etki yapabiliyormusun bence bunlar önemli. Burada verdiğim konserde hayatımdaki en büyük tatminlerimden birini yaşadım çünkü hiç hayatında klaslik müzik dinlememiş insanlar da vardı karşımda. Onların keyif aldığını görmem çok hoşuma gitti.”

Öğretmenliği düşünmediniz mi  dedim. –  “Düşünmez olurmuyum, orkestra şartları, orkestrada kadro bulmak çok zor. Ama öğretmen olmayı istemedim, sınıf öğretmenliği bana göre değil, benim işim çalmak.”

zeynep demirkan datça

Hangi tarz müzikleri seslendirmekten hoşlandığını sordum – ” Klasik müziğin yeri çok ayrı, bir klasik oskestrada çalmak ve onun hissettirdiği armoni, tını, 50-60 kişinin beraber bir şeyi icra etmesi bambaşka bir şey. Benim kemana başlamam rock müzik dinleyerek oldu, içinde keman sesi bulunan rock ve metal müzik dinleyerek. 14 yaşında bunu keşfettikten sonra keman çalmam lazım dedim kendime. O müziği yapmak istiyorum ama diğer estrümanlar beni çekmiyordu. Kemana başladım sonra, rock ta çaldım, daha sert müzikler de. Rock çalmaktan çok zevk alıyorum. Şu an biraz opera çalmayı da özlüyorum.

Hayallerle aranız nasıl dedim. –  ” Hayal kura kura buralara geldik ama şu an hayal kurmuyorum, çünkü hayalimi yaşamaya başladım nihayet. Günlük işler zamanımın çoğunu alıyor. Küçükken keman çalmayı, sahnelere çıkmayı hayal ettim. İstanbulda keşmekeşin içinde yaşarken sakin ve sade yaşamı hayal ettim, mutluyum, hayallerim bir bir gerçek oluyor. Benim kariyerimde Devlet Orkestrasında çalışmaktan daha yukarılara çıkacak bir yer yok. Solist olmak başka bir yol, daha 5 yaşındayken o yola girmek gerekiyor. Tercih etmedim, başka bir zorluk çünkü.

Yabancı bir  ülkede  hangi şehirde olmak isterdiniz deyince   Zeynep Demirkan, mesleğini icra etmek açısından mı, insanca yaşayabilmek açısından mı diye sordu.

” İnsanların daha eşit hak ve özgürlüklerle yaşadığı, herkesin devletin gözünde eşit uzaklıkta olduğu, politikacıların daha halkın içinden olduğu bir yerde yaşamak tabii ki en büyük isteğim. Öyle bir yerde insan olarak ta meslek olarak ta bir değerin oluyor,  benim buraya gelme amaçlarımdan biri de bu. İstanbulda hissettiğimiz politik baskıyı daha az hissediyorsun burada. Benim hayalimdeki ülke İtalya oldu hep nedense. Müzikle bağlantılı değil, İtalya’da bir köyde yaşamak isteyebilirdim. Antik roma tarihi ilgimi çekiyor. ”

Çocukken nasıl bir çocuktun derken aslında biraz kendi çocukluğumu düşünerek bu soruyu sordum, sanata karşı yeteneği olan kişilerin çocuklukları da ilginç oluyor. – ” Çocukken bencil, huysuz bir çocuktum, annemi de ablamı da çileden çıkarıyordum, yaramaz, gıcık bir çocuk. İnatçıydım, hala da inatçıyımdır. İnatçı yanım olmasa çoktan bu işi bırakırdım. ”

zeynep demirkan yoga yaparken

Zeynep arkadaş Yoga ve Pilates yapıyor, bu sporlarla tanışmasını şöyle açıkladı. ” İstanbul’da o karmaşanın içinde spora vakit ayıramıyordum, sahnede yaşadığım stresler, başaramamak korkusu, sahnede nefes alamadığım zamanlar oldu. O zamanlar yoga ve pilates yapmaya başladım. Yoga’nın beden ve zihin olarak sakinleştirici bir yanı var, denedim hoşuma gitti. Doğru nefes alıyorsunuz, meditatif bir duruma geçiyorsunuz. Pilatesin estrümana bağlı omurgadaki yamuklukları düzeltmeme yararı oldu, çok uzun süre çalmanın sonucu omurga sola doğru kaymış oluyor. Orkestrada çaldığım dönemlerde sırt ağrılarım vardı, pilates ve yoga ile ağrılar çok azaldı, omurgam düzeldi. ”

Zeynep Demirkan’a bu güzel sohbet için çok teşekkür ediyorum, onlar Datçamıza yeni bir soluk ve renk katıyorlar, çalışmalarında başarılar, Datça’da hep böyle mutlu olmasını diliyor, en kısa zamanda kendilerini dinlemek istiyorum.

 

Sayfalar: 1 2

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir