Bugün Bene Yarın Sene Birinci Gün çalışmaları

Datça Çevre ve Turizm Derneğince hazırlanan Bugün Bene Yarın Sene Projesi kapsamında Datça – Bozburun Doğal ve Kültürel Değerler Buluşması başlığı altında iki gün sürecek olan sempozyum bugün Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulunda başladı. İki gün boyunca bölgemizin bitki, hayvan ve denizel çeşitliliğinden arkeoloji ve sanat tarihi bakımından önemine, türkü ve manilerinden bölgenin yer şekillenmesine ve mimarisine kadar bir çok farklı ve önemli konuda konuşmacılarımızı dinleme fırsatımız olacak. Üçüncü ve son gün, Cumartesi günü ise Kent Parkında buluşma şenliğinde bir araya gelinecek.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Datça Turizm ve Çevre Derneği Başkanı Zehra Kahraman konuşmasında son günlerde yaşanan Gezi Parkı olaylarına değinerek özetle”İlk kez ülkemizin dört bir yanından duyarlı herkesin ağaçlarına, parklarına sahip çıkmak adına birlik olduklarını gördük. Ve yine ilk kez ekoloji temelli bir sivil toplum hareketi toplumun her kesiminden insanı bir araya getirdi.  Geçtiğimiz günlerde Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu tasarısı TBMM gündeminden geri çekilerek beklemeye alındı. Bunlar doğal değerler adına umutlandıran gelişmeler olsa da, bu tasarının görüşülerek onaylanması halinde, orman alanlarının, sulak alanların, kıyılar ve bütün diğer doğal alanların geri dönüşü olmayacak tahribatlara karşı savunmasız kalacak olmasından dolayı endişelerimiz var diyerek bu projeye “bugün bene yarın sene” demelerinin nedenini “DAÇEV temelde, Yarımadamızda yaşayan insanımızı, doğal ve kültürel değerlerimizle bir arada düşünerek kavramayı; içinde bulunduğumuz doğanın haklarını tanımayı ve sonucunda değerlerimizle iç içe yaşamayı, onları gelecek kuşaklara yani çocuklarımıza, torunlarımıza aktarabilmeyi görev edinmiştir.” diyerek açıkladı.

Daha sonra kürsüye gelen Bozburun Belediye Başkanı Cemil Şener Bozburun’un tarihi ile kısa bir bilgi verdikten sonra yörenin dünyaca tanınmış tekne yapım atölyelerine sahip olduğunu ama son yıllarda ekonomik krizin bu atölyeleri olumsuz yönde etkilediğini belirterek Bozburun’un 1992 yılında Belde olduğunu, küçük otelleri, ev pansiyonculuğu, mavi denizi, birçok yerde olmayan bitki örtüsü ile tanındığını söyledi ve herkesi Bozburun’a davet etti.

Cemil Şener’den sonra konuşan Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan konuşmasında özetle ; Datça’nın çok özel bir yarımada olduğunu, bunun sonucu özel bir koruma statüsüne sahip olduğunu söyleyerek; Öyle ki 17 koruma bölgesinden tamamı özel çevre statüsünde olan tek ilçe biziz. Tabii önceleri öcü gibi görünen özel çevre korumanın bu yarımadanın korunmasında büyük işlevleri olduğunu gördük diyerek Datça’ya danışılmadan alınan koruma kararlarının sıkıntı yarattığını belirtti.  Şener Tokcan son yıllarda özel Çevre kurumununun bunu dikkate alarak insanların bu projeden nasıl faydalanacakları konusunun önem kazanmasının sevindirici olduğunu söyleyerek faydalandıkları özel çevre projelerinden örnekler verdi. Diğer yandan Kentsel sit konusununda, kentsel sit alanlarında oturanların ihtiyaçlarının dikkate alınması gerektiğini, koşulların çok ağır olduğunu söyleyerek bu konularda örnekler verdi.

Datça Kaymakamı Hamdi Üncü konuşmasında özetle; birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Çevre Fonu projelerinden söz ederek” Datça özel bir yer, Birleşmiş Milletler projesi 11 ülkede uygulanıyor, bu ülkeler arasında Türkiye de var. Türkiye’de Datça Bozburun yarımadaları bu projelerin içinde. Bu projelerle yarımadanın farklılığını insanlara hissettirmek, duyurmak mümkün olacaktır” diyerek bu çalışmalarda yöneticilere, sivil toplum kuruluşlarına görevler düştüğünü belirtti. Hamdi Üncü, Birleşmiş milletler tarafından verilen maddi kaynaklar çok fazla olmasa da  Datça’da doğa, çevre, tarih adına gönüllü bir şekilde çalışan sivil toplum kuruluşlarına moral vereceğini vurgulayarak Çevre derneğine çalışmaları, insan ve çevreyi birlikte ele alan çevrecilik anlayışları nedeniyle teşekkür ederek başarılar diledi.

Daha sonra konuşmacı olarak kürsüye Birleşmiş Milletler SGP Ulusal Koordinatörü Gökmen Argun geldi. Size birkaç fotoğrafla Türkiye’yi anlatmak istiyorum diyerek  perdede ülkemizde nadir görülen bitki ve hayvanların fotoğraflarını gördük.

Sayfalar: 1 2 3