Yol üzerindeki çeşmeden kaynak suyu az da olsa akıyordu, yağmursuzluktan dolayı kaynak suyu akan çeşmelerin bazıları Yazı’da birkaç aydır akmıyor, çay suyu için arada su doldururdum, mart yağmurlarıyla az da olsa akmaya başladılar.
Badem çiçeklerini artık göremezsiniz, şeftali, erik gibi ağaçların çiçekleri açtı bu zamanlar. Yolumuzun üzerinde bir badem ağacının dalında şaşkın birkaç çiçek. Doğadaki renklere her geçen gün yenileri ekleniyor, mor renkli çiçekler bunlardan.
Badem bahçelerinde çağla toplayan Kamil Ünal ve eşi Şenay hanımla tanıştım. Yıllarca gurbette çalıştıktan sonra emekli olup doğup, büyüdükleri topraklara dönmüşler. Kamil arkadaş Cumalı köydenmiş. Çağla topladıkları ağacın cinsi Haşmet bademi imiş, bir tane tattım. Bugün en az on çeşit değişik cins çağla tattım, aradaki farkı anlamaya çalıştım. Yazıköy’de tüccara getirilen bir Haşmet çağlasını tattım, hoşuma gitmemişti, buradaki ağaçtakiler daha lezzetliydi. Bazı badem cinsleri iç badem olarak değerli oluyor, çağlası o kadar makbül olmuyor.
Onlar çağla toplamaya devam ederken biz çiçeklerin peşinde yürüyüşümüze devam ettik. Mor ve sarı zıtlığı çiçeklerde çok hoş görünüyor. Arıların renkleri algılaması var mı araştırmak aklıma gelmedi ama bu denli renk çeşitliliği onları cezbetmek için diye düşünüyorum. Doğada her şeyin var olmasının bir anlamı var. Sarı ve morlar dağlarda yaygın oluyor.
Çimenler ve çiçeklerle kaplı bir badem bahçesinde otlayan bir eşek dikkatimizi çekti. Zaman durmuş gibi, sessizlik hakimdi, bakışlarda, duruşlarda da öyle.
Yazıköy gezimizi bitirip Çeşmeköy yolundan Palamutbükü’ne geldik, güzel bir hava vardı. Yolumuz üzerindeki Dostlar Restorana uğrayıp, Tayyar Toksöz aradaşımıza bir merhaba diyelim dedik. Palamutbükü’nde Ilgın ağaçları altında oturulan birkaç yerden biri Dostlar restaurant, bu ağaçlar buraya çok yakışıyor. Nehir masayı toplarken nehir mi büyük ırmak mı diye bir tuzak soru sormuştum ama sorunun cvabını almaya fırsat kalmadan karşı tarafımızda kıyıda oturan gruba doğru yürüdük. Biz giderken Nehir börekleriniz geldi diye sesleniyordu.
Mesudiyeli arkadaşlar hava güzel olduğunda bu sahilde toplanıyorlarmış, içlerinde tanıdık arkadaşlarımız vardı, toplanmalarının nedenini öğrenmeye çalıştım. Hoşumuza gitti, böyle güzel bir ortamda bir araya gelmeyi düşünmek güzeldi.