Yürüyüşümüzün bu kısmında gördüğümüz tavuk kümesi ve gezinen çok sayıda tavuk burada birilerinin yaşadığını gösteriyordu. Kısa bir zaman sonra Balıkçı Mehmet arkadaşla karşılaştık, kendilerinden burası ile ilgili bilgi aldık. Burası Büyük Çatı koyu imiş, Balıkaşıran koylarından sonra Küçük Çatı ve bu koy geliyormuş. Aradaki diğer küçük koyların bir ismi yokmuş. Bundan sonra sırasıyla Ballıcabükü, Boynuzcuk, Gerence, Alafakı, Eksera koyu ve Çakal koyları geliyor. Tabii biz yürüyüşümüzün devamında da bunların dışında bir çok koydan geçtik.
Büyük Çatı tam bir doğal liman, bir çok balıkçı teknesi var, burada balık her zaman bulunur.
Karia yolunu işaretliyen ekip tarafından bırakılan kırmızı beyaz çizgileri takip ederek yolumuza devam ettik, zaman zaman sık bitkilerin arasından yürüdük. Arkadaşlarımız ilginç bir sandal ağacının önünde poz verirken.
Parkur fotoğraf meraklıları için de ilgi çekici, karşılaştığımız manzaraların fotoğrafını çekmenin heyacanını fotoğraf çekenler daha iyi anlar.
Arada bir verilen molalar da arkadaşlarımız moral depoladı, fotoğrafta arkadaşlarımız horon oynarlarken.
Parkurun bazı yerlerde denize sıfır olması arkadaşlarımızı zor durumda bıraktı, denizin yükselmiş olması bazı yerde suların içinden yürümemizi gerektirdi.
Parkur çok uzun yıllardır kullanılan bir yol, bazı yerlerde Karia yolunu hazırlıyan ekip tarafından yolu kapatan dallar temizlenmiş.
selam dün yürüdüm tam 26 koy var soğuksu-balıkaşıran arası